Muharrem İnce, CHP’deki kurultay süreci için yaptığı açıklamada, “Delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçtik. Değişimi engellemek seçmene karşı politika yapmaktır. Uyarıyorum CHP yaşanan gelişmelerden sonra kurultay için bir gün bile beklememelidir” dedi.
CHP’de kurultay tartışmaları sürüyor. İmzalarla ilgili muhalif kanadın ve genel merkezin yaptığı açıklamaların ardından yazılı bir açıklama da Muharrem İnce’den geldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Cumhuriyet Halk Partisi, yaşanan gelişmelerden sonra Kurultay için bir gün bile beklememelidir. Çünkü, kurultayın toplanması kararı artık delegelerin sayısının yeterli olup olmadığı aşamasını çoktan geçmiştir. Sayısal yeterlilik ve siyasal istek, delegelerimizde ve üyelerimizde fazlasıyla mevcuttur.
Siyasal Partiler Kanunu, kurultay delege sayısının beşte birinin (250 delegenin) imzasını, üstelik noter şartı aranmaksızın yeterli görürken, kendi tüzüğüyle demokratik bir ilkeyi rafa kaldırmış bir parti olmak, başlı başına olumsuz bir durumdur.
Bu gerçek ortadayken, 630 imzalı kurultay talebini çeşitli gerekçelerle yok saymak demek, mevcut durumu kavramamak demektir. Takınılan bu tavır, sorunları doğurduğu sonuçlar bakımından geri dönülmez bir noktaya doğru taşımaktadır.
Cumhuriyet Halk Partisi yenilenmelidir. Örgütleriyle, seçmenleriyle ve tüm halkımızla olan ilişkilerinde sarsılmaz bir güven ortamı tesis etmelidir.
SORUMSUZ VE KEYFİ DEĞERLENDİRMELER
Parti yönetiminin imza süreci içinde gösterdiği tutum, ne yazık ki sadece bugün için değil gelecekte de partililer adına utanılacak bir durum ortaya çıkarmıştır. “İmza bulamazlar” söylemiyle başlayan lakaytlık, “şu kadar imza getirin Kurultayı hemen toplayalım” iddiasına dönüşmüştür. Karşımızda duran sorunu algılamaktan uzak olan bu açıklamalar, imzalar verildiğinde ise sorumsuz ve keyfi değerlendirmeler yapılarak sürdürülmüştür.
Bu görüntü kendi örgütüne, seçmenine ve halkına yabancılaşma görüntüsüdür. Bu tutarsız zihin hâli, akıl tutulmasına yakalanma hâlidir.
Önümüzde hazırlıklarına süratle başlanması gereken bir yerel seçim var. Bu ciddiyetsiz anlayışla seçimlere gidilmesi durumunda sonuçları tahmin etmek zor olmayacaktır.
CHP’YE KARŞI DUYDUĞUM SORUMLULUK
24 Haziran Seçimleri sonrasından başlayarak bu konuda sürekli uyarılarda bulundum, bulunmaya devam ediyorum. Bu benim CHP’ye karşı duyduğum sorumluluğun bir gereğidir.
Geçmişte seçmenlerimiz, partide gerçekleştirilmesi gereken değişim arayışlarını, düzenin bir gün değişeceği ümidiyle erteleyebilmekteydiler. Bugün değişim konusundaki ümitlerini kaybetmeye başlayan insanlarımız, artık bu başarısız yönetimden kurtulamayacakları fikriyle hareket etmektedirler.
Bugün CHP’ye oy veren seçmenlerin çoğunluğunda, partide değişim olmayacağına yönelik güçlü bir inanç ortaya çıkmaktadır. Bu inancın, istifa etmek, oy vermemek, seçimlere katılmamak gibi istenmeyen mecralara yöneleceği hususunda ciddi endişeler şimdiden belirmiştir. Bu nedenle, Partide değişimi ertelemek, seçmene rağmen ve hatta seçmene karşı politika yapmak anlamına gelmektedir.
Değişim talebini görmezlikten gelen değerli delege kardeşlerim, sorumluluk sizlerindir.
Sizlerin bu koşullarda nasıl davranmanız gerektiği konusunda ben dahil kimseye danışmaya, kimseyi dinlemeye ihtiyacınız yoktur. Evinizden çıkıp, sokaktaki sıradan insanlara düşüncelerini sormanız yeterlidir. Üstlendiğiniz görevin, partinize ve ülkenize duyduğunuz sorumluluğun gereği budur.
Siyaset sokağa karşı, halka karşı yapılamaz. Parti olmak, partili olmak, halkla birlikte hareket edildiğinde amaca uygun sonuçlar ortaya çıkarır.”
Göz Atmak İster misiniz?
Suriye’deki son siyasi gelişmeler ve Türkiye’nin bakış açısı
Aziz Dağtekin İnceleyip Yazdı Suriye, 2011’de başlayan iç savaşın ardından birden fazla aktörün ve çıkarın …