Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki atakları hız kesmeden devam ederken, her gün uluslararası basının manşetlerini süsleyen Türk savunma sanayii ürünlerini bir haberde topladık.
Türkiye’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın direktifleri doğrultusunda yerli ve milli savunma sanayiinde her geçen gün önemli adımlar atıldı.
Doğru yatırımlarla modern bir ulusal savunma altyapısının oluşturulması için yoğun çaba harcanılıp, hayati alanlarda oldukça başarılı sonuçlar alındı.
TÜRKİYE ZİRVEYE YAKLAŞTI
Türk savunma sanayii şirketleri de, son dönemde elde ettikleri cirolarla rekorlar kırarken, ulaşılan ekonomik büyüklükler, şirketleri uluslararası kıyaslamaların yapıldığı listelerde üst sıralara taşıdı.
Özellikle Türk SİHA’larının Suriye’de, Irak’ta, Libya’da ve Azerbaycan’daki başarısı, dünya ülkelerinin sipariş talepleriyle sonuçlandı.
Bundan yıllar önce Türkiye’nin silah üretmesi bir kenara; NATO ve Amerika’dan izinsiz başka bir ülkeden silah alması bile hayal edilemezdi.
Ensonhaber.com olarak milli teknoloji hamlelerini öğrenmek için yeni adım atanlara milli savunma sanayiinin yıldızlarını derledik.

KARA ARAÇLARI
ALTAY
Türkiye’de geliştirilen 3 nesil ana muharebe tankıdır.
1500 beygir güç üreten ve dizel yakıt sistemiyle çalışan motor tankı 70 km/h ile hareket ettirebiliyor ve tanka 500 km’lik bir harekat menzili de sağlıyor.
Tankta dört kişilik mürettebat görev alacak (Tank komutanı, nişancı, doldurucu, sürücü).
Tankın muharebe ağırlığı 65 ton olarak tahmin ediliyor.
Değişken süspansiyon sistemi sayesinde keskin manevra yapabilme ve üstün arazi yeteneğine sahip.
Tankın iç ve dış iletişimini kesecek ve tankın elektronik sistemlerini sekteye uğratılabilecek elektromanyetik silahlara karşı donanımı mevcuttur.
12,7mm ağır makineli tüfek ve Aselsan Sarp veya Aselsan Stamp diğer silahları olarak biliniyor.

KİRPİ
Araç adını, korunması yönüyle kirpiden almaktadır.
Tasarım ve üretim amacı mayına karşı dayanıklı zırhlı personel taşıyıcı olan ve MRAP kategorisinde bulunan aracın başlıca kullanıcısı Türk Silahlı Kuvvetleri’dir.
Kendi sınıfı içerisinde açık ara önde olan kirpiler çetin ve zorlayıcı hava koşullarında oldukça başarılı.

COBRA II
Türk savunma sanayiinin mayına karşı korumalı aracıdır.
Cobra II riskli bölgelerde yüksek beka kabiliyeti sağlıyor. Mürettebata balistik, mayın ve el yapımı patlayıcı tehditlerine karşı üstün koruma sunuyor. Araç tabanındaki mayın kalkanı sayesinde üstün mayın koruması, yüksek modüler yapı ve servis edilebilirlikten kayıp yaşanmadan sunulabiliyor.
Dünyadaki benzer mayına karşı korumalı araçlara kıyasla Cobra II, ağırlık merkezinin alçak olması sebebiyle sadece stabilize yollarda değil, arazide de üstün bir hareket kabiliyeti ve eşsiz bir yol tutuşu sunuyor.
Araç, benzerlerine kıyasla daha düşük bir silüete sahip olduğu için daha az fark ediliyor.
Modüler tasarımının yanı sıra sahip olduğu yüksek taşıma kapasitesi ve geniş iç hacim, Cobra II’ye farklı silah sistemlerinin ve görev donanımlarının entegrasyonuna imkan veriyor.
Farklı yerleşim seçenekleri ile 11 kişiye kadar personel taşıma kapasitesine sahip araç, kullanıcı gereksinimlerine uygun olarak 3 veya 5 kapılı olarak yapılandırılabiliyor.

EJDER YALÇIN
Ejder Yalçın 4X4, Askeri birliklerin ve güvenlik güçlerinin kırsal ve kentsel alanlardaki harekat ihtiyaçlarına cevap veren, her türlü arazi ve çevre koşulunda dinamik ve atik, yüksek balistik zırh ve mayın korumasıyla güvenli , modüler, çok yönlü, bakımı ve idamesi kolay bir muharebe aracıdır.
Sınıfının en geniş iç hacme sahip olan Ejder Yalçın 4×4, 4 tona kadar faydalı yük taşıma kapasitesine ve farklı silah entegrasyonuna olanak sağlar.
Kinetik enerjili mermilerine, EYP’ye mayın patlamalarına, ve roket saldırılarına karşı üstün koruma sağlıyor.

ZIRHLI AMFİBİ HÜCUM ARACI (ZAHA)
Havuzlu çıkarma gemisinde konuşlanmış birliklerin, zor deniz koşullarında sahile ve karadaki hedeflere güvenle intikalini sağlamak üzere üretilecek araçlar için FNSS Savunma Sistemleri görevlendirildi.
Proje kapsamında toplam 27 araç kullanıma sunulması öngörülüyor. Bunların 23’ü personel, 2’si komuta ve 2’si de kurtarma araçlarından oluşacak.
Araçlar, “yurt içi geliştirme” modeline uygun olarak tamamıyla FNSS imkan ve kabiliyetleri ile üretilecek.
Teknik özellikleri Deniz Kuvvetleri Komutanlığınca tanımlanan harekat konsepti ve görev ihtiyaçlarına uygun olarak belirlenen ZAHA’lar, taşınacak personel sayısı, balistik ve mayın koruma seviyeleri, karada ve suda sağlanacak performans kriterleri açısından benzerlerinden üstün özellikler taşıyor.
Zırhlı amfibi hücum araçları, çıkarma operasyonlarında hem birliklerin kıyıya güvenli şekilde çıkartılmasını sağlıyor hem de karaya çıktıktan sonra bir zırhlı muharebe aracı ya da zırhlı personel taşıyıcı gibi görev yapabiliyor.

ALPAN
Havelsan ve TÜBİTAK-SAGE tarafında ortak geliştirilen KBRN çözümlü insansız kara aracı olan ALPAN, Türkiye’nin ilk ve tek KBRN operasyonları için tasarlanmış insansız kara aracıdır.
KBRN sensörüyle bölgedeki Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer sızıntıları tespit edebilmektedir.

KAPLAN MT ORTA AĞIRLIK SINIFI TANK
KAPLAN ZPT’nin tasarım mimarisi; gelişmiş balistik koruma, sınıfının en iyisi mayın koruma sistemleri ve ateş gücü ile muharebe sahasında üstün bir beka kabiliyeti sağlıyor.
Araç, FNSS’nin paletli araç tasarımındaki deneyim ve üstünlüğünün yansımalarını taşıyor, KAPLAN MT’nin geliştirilmesi sırasındaki tüm iyileştirmeleri barındırıyor.
Araç; nişancı, sürücü ve komutan dahil olmak üzere toplam 13 personel taşıma kapasitesine sahip. Asfalt/stabilize yollarda veya engebeli arazi koşullarında yüksek hızda hareket etme kabiliyetine sahip olan araç, her türlü iklim koşuluna dayanıklı şekilde görev yapıyor.
Araç, Muharebe Sahası Yönetim Sistemi ve mürettebat için hem gündüz hem de gece görüşü sağlayan 360 derece durumsal farkındalık kameraları gibi farklı görev ekipmanlarının kolay entegrasyonuna izin veren açık mimarili bir araç elektroniği altyapısına sahip bulunuyor.
Saatte 70 kilometrenin üzerinde hıza ulaşabilen ve 450 kilometreyi aşan operasyonel menzile çıkan araç, yakıt ikmaline ihtiyaç duymadan uzun mesafeli intikallere olanak tanıyor.

ZIRHLI PERSONEL TAŞIYICI (ZPT)
Hafif zırhları ve yüksek manevra kabiliyetleri onları savaş alanında çok kullanılmasını sağlamıştır gövdeleri mg alaşımlı alüminyum yüksek sertlikte çelik veya standart prosedür 4140 çeliği olabilmektedir.
El yapımı patlayıcılar ve mayınlara karşı dayanıklılıkları iyidir, V şekilli gövdeleri olabilir.
V şekilli gövdeler zırhlı araçlara alt patlayıcı hasarına karşı avantaj sağlar, örneğin Ejder Yalçın Otokar Kobra ve Kirpi gibi zırhlı araçlar, V şekilli gövdelere sahiptirler.

PARS 6×6
“PARS IV 6×6 Mayına Karşı Korumalı Araç”, özel operasyonlara yönelik ateş kabiliyeti, yeni teknoloji ürünü görev donanımlarıyla mevcut araçların ötesinde bir araç olarak tasarlandı.
Modüler bir zırh yapısına sahip araç, entegre EYP kiti ve kullanıcı tarafından kolayca sökülüp takılabilen RPG ağı sayesinde pasif koruma unsurlarını tamamlıyor.
Süpersonik seslere duyarlı ve silah kuleleriyle entegre akustik uyarı ile aktif karıştırma/köreltme sistemleri, 360 derece çift kullanıcılı sis havanları ve KBRN sistemi de aktif koruma unsurları olarak araçta yer alıyor.
İhtiyaç halinde kullanıcı tarafından silahı kolayca değiştirilebilen kulelerde 3 ayrı silah tipi kullanılabiliyor.

SAMUR
Samur için TSK unsurlarının nehir ve akarsuları güvenle aşmasını sağlayan ve “transformer” benzetmesi yapılıyor.
TSK envanterinde bulunan köprücülük teçhizatının çok ağır ve hantal malzemelerden oluşması eğitimler, malzemenin nakliyesi ve kurulumunda zorluklara yol açıyordu.
Söz konusu nedenlerle modern orduların envanterinde bulunan yeni nesil köprülerin bir an önce silahlı kuvvetlere kazandırılmasına yönelik çalışmalara başlandı. Yürütülen çalışmalar sonunda ortaya Türk savunma sanayisinin kara araçları alanında ilk özgün tasarım ve geliştirme projesi olan Samur çıktı.
Samur Seyyar Yüzücü Hücum Köprüsü, TSK’nın taktik harekat ihtiyaçlarına uygun olarak muharebe sahasında sulu açıklıklardan süratle ve emniyetle geçişi sağlayacak bir nakliye takımı ve köprü sistemi olarak tasarlandı. Samur’un, suda hafif, karada dayanıklı olması için özel malzemeler seçildi ve özel teknikler uygulandı.
Samur, binlerce parçadan oluşan karmaşık bir sistem olmasına rağmen, arayüzü sayesinde kolayca kullanılabiliyor. Suda ise bir “joystick” ile idare edilebiliyor ve 360 derece her yöne hareket ettiriliyor.
Milli imkanlarla tasarlanan “Samur”ların 12’sinin bir araya gelmesiyle yaklaşık 25 dakikada 150 metre uzunluğunda bir köprü oluşturuluyor ve araçların kıyılar arası geçişine olanak sağlanıyor.
Sınıfındaki en hızlı hücum köprülerinden biri olan Samur sisteminde, 5-6 dakika gibi kısa sürede araçlar ayrılıp kendi başlarına karşı kıyıya çıkabiliyor.

DENİZ ARAÇLARI
MİLGEM
Denizde milli gemi projesi olan MİLGEM ile Türkiye, ilk defa korvet tipi bir askeri geminin tasarımını milli olarak gerçekleştirdi.
Gemi tasarımı, tekne inşası ile sistem entegrasyonunda dışa bağımlılığı azaltılan proje kapsamında askeri tersaneler ile özel sektördeki gemi tasarım, inşa imkanları ve kabiliyetlerin entegrasyonu suretiyle, özel sektörün harp gemisi inşası alanında gerekli bilgi birikimi, tecrübe ve altyapı ile donatılması sağlandı.
Proje kapsamında milli olarak tasarlanan ve inşa edilen gemilerden TCG Heybeliada 2011 yılında, TCG Büyükada 2013 yılında, TCG Burgazada 2018 yılında ve TCG Kınalıada 2019 yılında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı hizmetine alındı.
Projenin korvet sınıfı olan ilk dört gemisinden farklı olarak beşinci gemi olan TCG İstanbul ise 2021 yılında denize indirildi.

DENİZALTI KURTARMA ANA GEMİSİ
Çeşitli deniz koşullarında su yüzeyi ve su altı kurtarma operasyonları ve yangın söndürme gerçekleştirmek için tasarlanmış özel bir denizaltı kurtarma ana gemisi olarak üretildi.
Milli ve NATO derin su kurtarma araçları ile hasar görmüş denizaltı personeline yaşam desteği verecek, denizaltıdan personelin kurtarılmasını sağlayacak, su üstü gemileri için kurtarma görevini, sualtı çalışmaları ve enkaz kaldırma çalışmalarını yürütecek.
Askeri normlara, standartlara ve klas kurallarına uygun eşsiz tasarımı; yüksek manevra ve pozisyon sabitleme yeteneğine sahip kontrol edilebilir ikiz pervane sistemi (CPP), baş-kıç tünel iticileri ve geri çekilebilir baş itici ile donatıldı.

YENİ TİP KARAKOL BOTU
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ihtiyacına binaen boğazlarda, üs, liman yaklaşma suları ve sahillere yakın bölgelerde keşif, gözetleme, karakol ve deniz savunma harbi (DSH) görev fonksiyonlarını karşılamak ve ayrıca, üs, liman savunma görev fonksiyonuna da katkı sağlamak amacıyla 16 adet bot tedariki amaçlandı.
Proje kapsamındaki tüm yeni tip karakol botlarının geçici ve kesin teslimleri tamamlandı.
Yeni tip karakol botları, yangın söndürme çalışmalarında kullanıldı.

TCG ANADOLU
231 metre uzunluğa, 32 metre genişliğinde tam yük deplasmanı en fazla 27 bin 436 ton olan gemi, bu haliyle en az 20,5 knot azami sürat ve 16 knot ekonomik süratle görev yapabiliyor.
Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olan Anadolu, insansız hava araçlarının iniş kalkış yapabilmesi özelliğiyle bu alanda sınıfında tek savaş gemisi olarak biliniyor.

REİS SINIFI DENİZALTI PROJESİ
Yeni Tip Denizaltı Projesi (YTDP), 22 Haziran 2011 tarihinde Savunma Sanayii Başkanlığı ile Alman TKMS firması arasında imzalanan anlaşma ile başlatıldı.
Proje kapsamında, 6 adet Reis Sınıfı denizaltının Gölcük Tersane Komutanlığı’nda yüksek yerli katkı oranı ile inşa edilmesi planlandı.
Projenin ilk denizaltısı olan TCG PİRİREİS, 2024 yılı itibarıyla Türk Deniz Kuvvetleri envanterine alındı.

3 BİN TONLUK YÜZER HAVUZ
ASFAT yükleniciliğinde inşa edilen 3000 Tonluk Denizaltı Yüzer Havuzu’nun kabul faaliyetleri 01 Haziran 2023 tarihinde başarıyla tamamlandı.
28 havuz personeli ve 14 denizaltı nöbetçi personelini 5 gün boyunca ikmal yapmadan barındırabilecek olan havuz, aynı zamanda 4 adet dizel-jeneratör sayesinde limana bağlı kalmadan da herhangi bir yerde denizaltının bakım onarım faaliyetlerini yürütebilecek.
Boş ağırlığı 4 bin ton olan ve 3 bin tonluk kaldırma kapasitesine sahip denizaltı havuzu, 105 metre uzunluğu, 25,1 metre genişliğe ve 19,95 metre yüksekliğe sahip.

ADA SINIFI KORVET
Ada Sınıfı korvet, Türk Deniz Kuvvetleri için inşa edilen ve yüksek teknolojili, denizaltı savunma harbi ve deniz karakol faaliyetleri yürütmek için dizayn edilen bir savaş gemisi sınıfıdır.
Ada Sınıfı korvetler, Türk Deniz Kuvvetleri’nin milli ve yerli savaş gemileri üretmek için başlattığı MİLGEM projesi kapsamında üretilen ilk gemilerdir.
Ada Sınıfı Korvet; hava, su üstü ve su altı hedeflerinin tespiti, konumunun belirlenmesi, sınıflandırılması, teşhisi ve imhasını gerçekleştirebilir ve deniz topçu ateşi desteği sağlayabilir.
Korvetler, her tür potansiyel tehdidi önlemenin yanı sıra deniz gözetleme ve devriyesi, kıyı ve altyapısı korunması, Münhasır Ekonomik Bölge denetlemesi ve gözetimi gibi deniz operasyonlarını da icra edebilir.

LEVENT İDA
Levent insansız su üstü deniz aracı (İDA) aslında bildiğimiz yüksek hareket kabiliyetine sahip RHIB bottudur. Fakat sıradan bir bottan çok daha fazlasına sahip.
Uzaktan kumandayla kontrol veya tamamen otonom çalışabilmektedir. Genel olarak görevleri mayına karşı tedbir, elektronik harp, su üstü ve su altı savunma, denetim ve devriye, liman savunması gibi çok fonksiyonlu ve kullanışlı bir araçtır.
Üzerinde taşıdığı sistemler sayesinde eş zamanlı görüntü ve veri aktarımı yapabilme yeteneğine sahip.
LEVENT, taşınabilir ya da gemiye veya sabit tesise konuşlandırılabilecek özellikteki ağ tabanlı kontrol konsolu ile tüm fonksiyonlarıyla uzaktan kontrol edilebilmektedir. Kontrol konsolu gemi ağına ya da komuta kontrol sistemlerine entegre edilerek kullanılabilmektedir.

HAVACILIK VE UZAY SİSTEMLERİ
HÜRKUŞ
Hürkuş’un yeni versiyonu Hürkuş Hava Yer Entegrasyon Uçağının (HYEU), Hava Kuvvetleri Komutanlığının eğitim faaliyetlerinde kullanılması planlanıyor.
Hürkuş HYEU’nun, düşük kullanım maliyeti ve gelişmiş aviyonik sistemleri ile önemli avantajlar sağlayacağı öngörülüyor.
Hürkuş’un mevcut gelişmiş özelliklerine ek olarak Hürkuş HYEU ile elektro-optik / infrared (EO/IR) kamera, lazer güdümlü ve güdümsüz eğitim mühimmatlarının yanı sıra oto pilot entegrasyonları da aşamalı olarak gerçekleştirilebilecek.

ATAK
T129 ATAK, ATAK programı çerçevesinde Türk Silahlı Kuvvetleri için Türkiye’nin coğrafi ve iklim koşullarına göre tasarlanan, TUSAŞ ve AgustaWestland ortak üretimi taarruz ve taktik keşif helikopteri.
T-129, AgustaWestland üretimi Agusta A129 Mangusta helikopterinin gövdesinin çeşitli aksamlarının değiştirilmesi ve özgün silah ve yazılım sistemlerinin entegre edilmesiyle meydana geldi.
Yaklaşık yarım saat havada kalan helikopter, çeşitli manevra testlerinin ardından başarıyla yere indi.
129 ATAK Helikopteri yakın hava desteği görevleri ve çok amaçlı görevler için iki tip olarak tasarlandı.
Yakın hava desteği görevleri için dizayn edilen T129 A, 76 adete kadar 70 mm güdümsüz roket ve 500 adet mühimmat kapasiteli 20 mm top ile donatıldı.
T129 B helikopterine ise çok amaçlı görevlere uygun olarak en modern elektronik harp gereçleri entegre edildi ve aynı anda 8 adet güdümlü anti-tank füzesi UMTAS, 12 adet güdümlü CİRİT, 2 adet STINGER ve 500 adet top mermisi ile görev yapabiliyor.

KIZILELMA
Kızılelma, Baykar tarafından tasarım ve geliştirme çalışmaları devam eden, turbofan motorlu ve stealth özelliklere sahip insansız savaş uçağıdır.Bayraktar MİUS için ilk kavramsal çalışmalar 2013 yılında başlamıştı.
Proje ile ilgili en önemli gelişme ise 20 Temmuz 2021 tarihinde yaşanmıştı. Bu tarihte Bayraktar MİUS’a ait ilk kavramsal tasarım görselleri ve uçağın özelliklerine dair orijinal bilgiler kamuoyu ile paylaşılmıştı.
Bayraktar Kızılelma’nın gövdesi, stealth teknolojisine uygun olarak tasarlanmaktadır. Böylece uçağın düşük radar izine sahip olması planlanmaktadır.
Dikey kuyruklar ve önde bulunan yatay kontrol yüzeyleri (kanart) sayesinde Kızılelma’nın yüksek manevra kabiliyetine kavuşması hedeflenmektedir.

BAYRAKTAR TB2
Baykar tarafından geliştirilerek kullanıma sunulan Bayraktar TB2 Taktik S/İHA Sistemi, kullanıcıya tüm çözümleri bir arada sunan bütünleşik ağ tabanlı bir sistem mimarisidir.
Sistem, Bayraktar TB2 S/İHA Platformu, Yer Kontrol İstasyonu, Yer Veri Terminali, Uzak Görüntü Terminali, İleri Üs ve Jeneratör ile Römork modüllerinden oluşur.
Baykar’ın teknolojik kabiliyet ve yetenekleri sayesinde tüm sistem yerli ve milli olarak üretilmektedir.

BAYRAKTAR TB3
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Bayraktar TB3 SİHA, kısa pistli gemilerden kalkış ve iniş kabiliyetine sahip silahlı insansız hava aracı sistemidir.
Keşif-gözetleme ve istihbarat görevlerinin yanı sıra kanatları altında taşıdığı yerli akıllı mühimmatlarla operasyon icra etme kabiliyetine sahiptir.

AKINCI TİHA
Baykar tarafından üretilen “Akıncı” Taarruzi İnsansız Hava Aracı (TİHA) Bayraktar TB2’den daha uzun ve geniş olan Akıncı İHA, kendine özgü bükümlü kanat yapısıyla 20 metrelik bir kanat açıklığına sahip olacak ve çok sayıda milli akıllı mühimmat taşıyabiliyor.

AKSUNGUR
Yüksek Faydalı Yük Kapasiteli AKSUNGUR İHA Sistem kesintisiz, gündüz/gece İstihbarat Gözetleme, Keşif ve Taarruz Görevleri için EO/IR, SAR ve SIGINT faydalı yükleri ve çeşitli havadan yere silahlarla icra eden Orta İrtifa Uzun Havada Kalışlı bir İnsansız Hava Aracı Sistemidir.
AKSUNGUR 40 bin ft’e kadar uzun süreli operasyonlara imkân veren iki adet çift turbo şarjlı dizel motora sahiptir.

GÖKBEY
Savunma Sanayii Başkanlığı ile Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) arasında imzalanan sözleşme kapsamında geliştirilen T625 GÖKBEY Helikopteri, TEI tarafından milli imkanlarla geliştirilen ve üretilen TS1400 Turboşaft Motoru ile ilk test uçuşunu başarılı şekilde tamamladı.
T625 GÖKBEY Helikopteri, geniş görev yelpazesine sahip olmasından ötürü taşıma, VIP, kargo, hava ambulans, arama kurtarma ve kıyı ötesi taşıma görevlerinde bulunabilecek.

KAAN
Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığımızın envanterinden 2030’lu yıllardan itibaren kademeli olarak devreden çıkartılması düşünülen F-16 uçaklarının yerini alabilecek, yurt içi imkân ve kabiliyetler ile tasarlanan ve geliştirilen bir savaş uçağının üretilmesi ve bu uçağı tasarlayıp geliştirebilecek insan gücü ve altyapının oluşturulması amacıyla başlatılan KAAN Geliştirilmesi Projesi’nde TUSAŞ ana yüklenici konumundadır.
5’inci nesil çok rollü savaş uçağı olan KAAN, hem hava-hava hem de hava-yer muharebelerinin gereksinimleri için üstün kabiliyetler sağlamaktadır. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii’nin yüksek hayatta kalma kabiliyetine haiz, güçlü ve atik platformu KAAN; sahip olduğu akıllı ve güçlü savaş kabiliyetleri ile tam bir savaşçıdır.
Milli Muharip Uçak KAAN’ın ilk prototipinin üretim ve montaj faaliyetlerinin tamamlanmasının akabinde KAAN yer testlerine başlamıştır. Test aşamasının tamamlanmasının akabinde Millî Muharip Uçak KAAN 21 Şubat 2024 tarihinde ilk uçuşunu gerçekleştirerek 13 dakika havada kaldı. Bu uçuşta 8 bin feet irtifaya çıkan KAAN 230 knot hıza ulaştı.

HÜRJET
Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ), Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda, Türkiye’nin jet motorlu süpersonik ilk uçağı HÜRJET.
Eğitim için üretilen HÜRJET, şimdiye kadar 43 başarılı test uçuşu gerçekleştirdi.

ANKA III
2023 yılında ilk motor çalıştırmasını yapan ANKA III 28 Aralık tarihinde gökyüzü ile ilk buluşmasını gerçekleştirmiştir. Tamamen otonom olarak icra edilen uçuş 1 saati aşkın sürmüş ve uçuş sırasında bütün kontrollerinin yapılmasının ardından otomatik iniş yapılmıştır.
Testlerine hızlı bir şekilde devam eden ANKA III Hava-Yer Görev Uçağı, mühimmatlı uçuş testlerine başlamıştır. Bu kapsamda 12. Sortisinde TEBER-82 Güdüm kiti ile hedefi 12’den vurmuştur. İkinci atış testinde ise ANKA III, TOLUN mühimmatı ile başarılı bir atış testi daha gerçekleştirmiştir.
Uçan kanat konfigürasyonunun sağladığı düşük görünürlük, turbofan motorun getirdiği yüksek hız ve dâhilî istasyonlardaki yüksek taşıma kapasitesi ile önemli bir fark yaratan ANKA III’ün ikinci prototipi de test uçuşlarına başlamıştır.
İnsansız hava aracı teknolojilerindeki kabiliyetlerimizi daha ileriye taşıyacak olan yaklaşık 7 ton kalkış ağırlığına sahip ANKA III 40 bin feet irtifada görev yapabilecek, 0.7 Mach sürate ulaşabilecek ve 10 saat havada kalabilecektir.

BAYRAKTAR DİHA
Bayraktar Dikey İniş Kalkışlı İnsansız Hava Aracı Sistemi’nin (DİHA) seri imalat ve teslimatlarının 2022 içerisinde yapılması hedefleniyor.
DİHA, dikey iniş kalkış özelliğiyle dar alanda operasyon kabiliyeti sağlıyor. 150 kilometreye kadar haberleşme menziline sahip olan araçta, sensör füzyonu yardımlı tam otonom iniş, kalkış ve seyir özelliği de bulunuyor. Bayraktar DİHA’nın düşük yakıt tüketimli benzinli motoru, yüksek dayanım süresi sunuyor.
Kalkış ve inişini üzerinde bulunan 4 adet elektrik motoruyla gerçekleştiriyor. Daha sonra arkasındaki içten yanmalı benzinli motoruyla da normal seyrini gerçekleştiriyor. Bu şekilde hibrit bir yapıya sahip olması nedeniyle de herhangi bir elektrikli hava aracının sahip olamayacağı kadar uzun şekilde 12 saate kadar havada kalabiliyor.
Kanat açıklığı 5 metre ve 20’ye 20 metrelik bir alan içerisinden dikey iniş kalkışını gerçekleştirebiliyor. 9 bin feet bu uçak için operasyon irtifası, ancak 15 bin feete kadar çıkabiliyor. Seyrini de 45-50 knot arasında gerçekleştiriyor. Bu bir gözlem İHA’sı, uzun süre havada kalabiliyor, hareketli platformlara da iniş kalkış yapabiliyor.

MİKRO UYDU FIRLATMA SİSTEMİ: MUFS
2012 yılında ülkemizin uzaya bağımsız olarak erişmesi konusunda düğmeye basıldı. 2015 yılında ROKETSAN’da Uzay Sistemleri ve İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinin teşkilat yapısı kurularak, 2 yıl gibi kısa bir sürede uzay teknolojilerinin denenmesi ve sistemlere uzay tarihçesi kazandırılması amacıyla bilimsel bir sonda roketi geliştirildi ve 2017 yılında uzaya ilk kez bağımsız erişim sağlandı.
2018 yılındaki sonda roketi uçuş testlerinin de yüzde 100 başarılı olarak gerçekleştirilmesi ile kademe ayırma ve atmosfer dışında kontrollü uçuş gibi pek çok teknoloji kazanılmış oldu.
Proje kapsamında, uzay teknolojilerinin denenmesi için geliştirilen dört adet sonda roketinin denemeleri 29 Ekim 2020’de başarıyla tamamlandı.

UÇAN ARABA CEZERİ
Baykar Savunma mühendisleri tarafından tasarlanan uçan araba Cezeri; Kentsel hava taşımacılığında köklü bir değişiklik yapacak, sağlık sektörü ve askeri alanda lojistik destek faaliyetlerine yeni bir çehre kazandırmak için geliştirilmektedir.
Bunun yanı sıra Cezeri, yolcu ve kargo taşımacılığında aktif olarak rol alacak şekilde tasarlanmaktadır. Uçan Araba temelde şehir içi ulaşımda otomobillerin alternatifi olacak elektrikli bir “Kentsel Hava Taşımacılığı” (KHT) aracı konseptidir.
Kentsel Hava Taşımacılığı, şehir merkezleri ve banliyöleri kapsayan, güvenilir ve etkili bir yolcu ve kargo taşıma ekosistemidir.
Bunun yanı sıra sağlık sektöründe ve askeri alanlarda lojistik destek amaçlı kullanılabilecek Cezeri Uçan Araba bünyesinde bulundurduğu yapay zeka sistemleri ile ön plana çıkmaktadır.

GÖKTÜRK-1 UYDU SİSTEMİ
GÖKTÜRK-1 Uydu Projesine ait sözleşme, Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı ile TELESPAZIO arasında 13 Temmuz 2009 tarihinde imzalanmıştır. Projede TUSAŞ, Ana Yükleniciye karşı sorumlu olduğu birçok iş paketine doğrudan katılım sağlamaktadır. Doğrudan katılım dışında GÖKTÜRK-1 Uydusunun bazı uçuş bileşenleri de TUSAŞ tarafından üretilmektedir.
GÖKTÜRK-1 Programının amacı; coğrafi kısıtlama olmaksızın dünya üzerinde herhangi bir bölgeden askeri istihbarat amaçlı yüksek çözünürlüklü görüntü elde edilmesine imkan tanıyacak; aynı zamanda orman alanlarının kontrolü, kaçak yapılaşmanın takibi, doğal afet sonrası en kısa sürede hasar tespiti, ürün rekolte tespiti, coğrafi harita verilerinin üretilmesi gibi pek çok sivil faaliyet alanında da görüntü ihtiyacını karşılayacak bir uydu sisteminin tedarik edilmesidir.

GÖKTÜRK-2 UYDU SİSTEMİ
Türk mühendislerince tasarlanan ve 2012 yılında gerçekleştirilen fırlatma operasyonu ile görev yörüngesine yerleştirilmiş olan GÖKTÜRK-2, Ülkemizde özgün olarak geliştirilen ilk yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusudur.
TÜBİTAK Kamu Kurumları Araştırma Geliştirme Projeleri Destekleme Programı (SAVTAG-1007) kapsamında, GÖKTÜRK-2 projesine ait Proje Destekleme Sözleşmesi; Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı, TÜBİTAK Başkanlığı ve Türk Havacılık ve Uzay Sanayi A.Ş. (TUSAŞ) – TÜBİTAK UZAY İş Ortaklığı arasında 13 Nisan 2007 tarihinde imzalanarak 1 Mayıs 2007 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
GÖKTÜRK-2 Sistemi ve göreve ilişkin tasarım, üretim ve test süreçlerindeki tüm mühendislik faaliyetleri milli olarak gerçekleştirilmiştir.

Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz