Merkez Bankası’nın politika faizi ve ahir zaman!

Aziz Dağtekin Yazdı

Merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal, ”Memleket hayrına bir karar almadan önce gündemi oluşturmak ve doğru karar verebilmek için tartışılsın diye bir açıklama yapar sonrada yurt dışına çıkardım. Dönüşümde memleketin solunun övdüğünü yapmaz, yerdiğini de doğru bulup, doğru karar alırdım” derdi. Şimdilerde de Türkiye yüksek enflasyon ortamında Merkez Bankasının faiz artışını olumlu bir adım olduğu konusunda hemfikir olan hem sağdaki hem de soldaki sözde ekonomistler bu artışı çok olumlu buluyorlar.  Buna açıkçası şaşırdım. Çünkü bunların hepisi dün başka bu gün başka konuşuyorlar.

Seçimlerden önce faiz, sebep sonuç ilişkisi sözleriyle ile gündem oluşturan Erdoğan’a alkış tutan yalaka takımı şimdilerde faiz artışına alkış tutar oldular. Dün merkez Bankasının politika faizi yüksek olmalı diyen sol kesim ise, şimdi de niye politika faizi yükseltildi diye dövünüyorlar. Dün öyle bugün böyle nasıl ama? Merkez Bankası’nın faizinin yükselmenin fakir-fukaraya zararından başka ne faydası olacak? Bunu sorgulayacaklarına niye faiz yükseldi diye mızmızlanıp duruyorlar. Dün faiz yükselmeli bu gün niye yükseltildi söylemlerin olması bizi açıkçası hiç şaşırtmıyor. Çünkü bu söylem ve eylemlerin hepsi ülke hayrına değil. Politika faizinden bize ne? Ülkemize ne katkısı var? Yok efendim politika faizi yüksek olunca yabancı sermaye gelecekmiş! Haydi oradan!  Bunların hepsi fasa-fiso boş laflar…
Adına ister politika faizi deyin ister kar payı deyin ne derseniz deyin faizin ve kılıf giydirilmiş kar payının her türlüsü Yahudi vergisidir. Merkez Bankası’nın politika faizi düştüğünde tüketiciye etkisini görmedik. Niye çünkü o düşüşler güya yatırımcının elini kolunu güçlendirecekmiş! Peki yükselince kime yarayacak? Tabii ki büyük para sahibi baronlarına. Bir de memleketin sağındakiler ile solundakiler politika faizi üzerinden politika yapıyorlar. Çok garipsiyorum doğrusu!..
Yahu kardeşim akıllı olun. Politika deneme yanılma usulleriyle yapılmaz. Millet menfaatine olmayan her politika yanlıştır. Bunu düzeltmek de yine millete düşer ama ne çare! Millet de fanatizm sendromundan çıkmıyor ki ne diyelim!. Bu millet futbol takımı tutar gibi politika yapmaktan kaçınırsa, lider sultasına neşter vurursa inanın her şey yoluna girecektir. İnişinde vatandaşa yansımayan, yükselişinde anında yansıyan bir Yahudi vergisi olan Merkez Bankasının politika faizinden bize ne? Bu Yahudi vergisinin inişinden de çıkışından da alkış toplayanları, yorum yapanları açıkçası taraf olanları kınıyorum.

Biz Anadolu insanları olarak, zekatımızı vermeliyiz, fakirimize sahip çıkmalıyız. Fırsatçılıktan, aç gözlülükten kaçınmalıyız. Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fetheteden önce çıktığı esnaf ziyaretinde Esnafın “Ben siftahımı yaptım komşundan alışveriş yapın” diyen kültürü yakalamalıyız. Özümüze dönmeyi başardığımız zaman bütün zorlukları aşmış oluruz. Yoksa politika faizi düşmüş, çıkmış bizi hiç ilgilendirmiyor. Ekonomi politikaları hep aynı olmuştur. Ali yazar Veli bozar düzeni hep böyle süre gelmiştir. Politika faizinin yüzde 25 olması dövizde düşüşü sağladı mı? Hayat pahalılığını durdurdu mu? Kocaman bir hayır! Ekonominin dümeni bozulmuştur. Faiz sebep sonuç ilişkisi artık sözde kalmıştır. Faiz, kriz, döviz lobisine gün doğmuştur.

Bu Merkez Bankası’nın politika faizi politikası hep aynı kulvarda seyir etmiştir. Yani kalıcı bir çözüm getirememiştir. Yaklaşık 3 yıldan bu yana Merkez Bankası’nın politika faizini inceleyecek olursak aynı tas aynı hamam. Al ötekisini vur ötekisine. Millet hayrına olmayan hiçbir politika faizi sebep sonuç ilişkisini değiştirmiyor. Siz ne kadar iyi niyetli olsanız bile.

Fazla geçmişe gitmeden gelin Merkez Bankası’nın patronları ile politika faiz uygulamalarını beraber inceleyelim. 8 Kasım 2020’de Murat Uysal’ın yerine göreve getirilen Naci Ağbal, 2021 Kasım ve Aralık’ta 675 baz puan faiz artırımı gerçekleştirmişti. Ancak Ağbal, sadece 132 gün görev yapabilmişti. Ağbal’ın yerine atanan Ak Parti eski milletvekili Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu döneminde ise toplamda 1050 baz puanlık faiz indirimi yapılmış, bu dönemde dolar kuru 7,28’den 23,63’e kadar, resmi tüketici enflasyonu da yüzde 15’ten yüzde 85’e kadar yükselmiş, sonrasında Mayıs 2023’te yüzde 39’a kadar gerilemişti. Gördüğünüz gibi faiz haksızlıktır. Faiz emek sahiplerinin hakkını çalmaktır. Merhum Erbakan Hoca’nın dediği gibi, “Faiz zulümdür. Faiz Yahudi vergisidir. Fakir fukarayı ezen bir mikroptur. ”

Faizi Yahudiler  3-4 asır önce keşfettiler. Bu tarihe kadar herkes malı verir, karşılığında para alırdı. 16. asırda Yahudilerin baskısı ile nakit para ile yapılan ticaretin yerini banka aldı. Banka demek İtalyanca’da masa demektir. İtalyanların deyimiyle Yahudiler pazar yerlerine  masaları kurdular. Halk geldi mal alacak, alacağı mala parası yetmiyor. Yahudi dedi ki “Ben sana o malı vereceğim ama 100 liralık malı sonra sen bana 150 lira olarak  geri ödeyeceksin”  dedi. İşte o tarihten bu yana Yahudi masasının adı bugünkü banka oldu.

Sonuç itibariyle süslü sözler ve düzmece methiyelerle faiz arttırmanı desteklemek ülke ekonomisine fayda sağlamaz. Üretimi durdurur. Faiz, kriz, döviz lobilerini şaha kaldırır. Faiz zulüm keza haksızlık olduğuna göre, faiz ile zulmün abad olduğu yerde haktan, hukuktan bahsetmek ahlaki olmadığı gibi tamamen haramdır. Uzun lafın kısası haramda mutluluk arayana, mutluluk haram olur. Yarabbi iki cihan güneşi sevgili peygamberimizin methiyesine mazhar olan bu millete, helali helal, haramı haram bilen tertemiz yöneticiler ve tertemiz ömürler geçirmeyi nasip eyle. Bu ahir zamanda sağımıza dönsek haram, solumuza dönsek haram. Bazen kendi kendime soruyor ve diyorum ki sen ne zormuşsun be ahir zaman!

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Okulda veli dehşet!

Sarıyer’de bir okulda iddiaya göre, yaşıtlarına zorbalık yaptığı gerekçesiyle öğrencisini uyaran öğretmen, öğrencinin babası tarafından …

Bir yanıt yazın