Akşener: Erdoğan’ın asabiyeti İstanbul, Ankara’yı kaybettiklerinden

CHP ve İYİ Parti’nin ortak adayı Özlem Çerçioğlu için Aydın’da miting düzenlendi. Onbinlerin katıldığı miting alanında sadece Türk bayrakları taşındı. Mitingdeki konuşmasında Erdoğan’a yükelenen Akşener, ” İstanbul, Ankara gidiyor asabiyet ondan…” dedi. Akşener’in ardından kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu’nun da hedefinde Erdoğan vardı. Kılıçdaroğlu, “Halkın adamıyım diyor. Bir ülkeyi yöneten bir kişi 3 bin polisle ve helikopterle nasıl girecek halkın arasına. İstanbul’dan seçilip geldin Keçiören’de mütevazi bir eve yerleştin. Milletvekili lojmanlarını kaldırdın ‘vekiller halkın arasında olacak’ dedin, Kim itiraz etti? Hiç kimse. Sonra ne oldu da saray kapılarına kapandın. Ne oldu o halk adamına. Bunları sormak zorundasınız” diye konuştu.
Yaklaşan 31 Mart yerel seçimleri öncesinde, kurdukları Millet İttifakı ile bazı bölgelerde ortak aday çıkartan CHP ile İYİ Parti’nin liderleri, Denizli’den sonra Aydın’da düzenlenen ortak miting ile vatandaşların karşısına çıktı. Ortak miting öncesinde Akşener ve Kılıçdaroğlu, Aydın kent merkezinde partilerinin yöneticileri tarafından karşılandı…
Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı ve başkan adayı Özlem Çerçioğlu mitingte seçmenlerine seslendi.
“GURUR DUYUYORUM”
Çerçioğlu şöyle konuştu; “Efeler diyarı Aydın’da sizi ağırlamaktan gurur duyuyoruz. Bu zamana kadar ve bundan sonra verecek olduğunuz destek için sizlere çok teşekkür ediyorum. 1 milyar 850 milyon liralık yatırım yaptık, önümüzdeki süreçte bunun 2 katı yatırım yapacağız. Artık daha güçlüyüz, CHP ve İYİ Parti ile birlikte kol kola Aydın’a yatırım yapmaktan gurur duyuyorum.
Biz Aydın’da bütün büyük projelerimizi sizler ile beraber yaptık. Düşüncenizi almadan hiçbir şey yapmadık. Biz Aydın’ı sizinle beraber yönetiyoruz. Efeler de Fatih kardeşim ile beraber çok büyük işler yapacağız. En büyük desteği çiftçimize, köylümüze, üreticimize verdik. Neden? Üreten bir Aydın olmak için.”
AKŞENER: ERDOĞAN BANA DAHA ÇOK KIZMIŞ!
Aydın Büyükşehir Belediye Başkan adayı Özlem Çerçioğlu’nun açılış konuşmasından ve projelerini anlatmasından sonra sahneye ilk olarak İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çıktı.
“Gençliğin umudu” anonsuyla çağırılan Meral Akşener konuşmasına, “Cumhurbaşkanının terörist dediği efeler diyarı Aydınlılar, nasılsınız? İyi misiniz? Cumhurbaşkanının terörist dediği domates üreticileri nasılsınız? İyi misiniz? Emekli kardeşlerim, EYT’liler nasılsınız? İyi misiniz? Rahmetli Menderes’in, o kibar, zarif insanın hemşehrileri nasılsınız? İyi misiniz” sözleriyle başladı. “Dün Denizli’den böyle bir soru sordum. Sayın cumhurbaşkanı çok kızmış” diyen Akşener, “Sayın Genel Başkanım (Kemal Kılıçdaroğlu’nu kastedip) sizden çok bana kızmış. Size ‘Bay Kemal’ diyor ya. Bana ‘Bu kadın’ dedi. İnşallah Özlem’i ve bütün belediye başkan adaylarını seçeceğiz. Ama Sayın Cumhurbaşkanı önce kendileri yaptılar. İki parti bir ittifak. Sonra biz yaptık bir ittifak, ama sonuçta biz olduk ‘terörist, çete.’ Bize oy verenler oldu ‘terörist.’ Bize niye kızdı? 11 milyon oy almış ana muhalefet partisine oy vermiş insan var. İyi Parti’ye 5 milyon insan. Demokrat Parti ve Saadet Partisi’ne 1 milyon oy var. 18 milyon seçmene, çoluğuyla çocuğuyla 30 milyon insana ‘terörist’ diyen insana sözlerini hatırlattığımız için çok kızdı” dedi.
“İSTANBUL, ANKARA GİTTİ ASABİYET ONDAN…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçmişteki açıklamalarını büyük ekrandan alandakilere izleten İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, şöyle konuştu:
“Kızmasını anlıyorum sorun yok ama bir soru sordu bana, kimin doğru kimin yalan söylediğini bu aziz millet bilir elbet. ‘Türkiye’de Kürdistan bölgesi var mı Meral Hanım cevap ver’ dedi. Böyle bir şey yok. Beri gel efendi bizim dönemimizde ‘Irak’ın kuzeyi’ derdik. Kuzey Irak bile demezdik. ‘Irak’ın kuzeyi’ derdik. Bu arkadaşın İçişleri Bakanı’nın iki günde onayladığı Kürdistan Sosyalist Partisi var. Nereninmiş, kimin zamanındaymış. Bu arkadaşın zamanındaymış. ‘Ortağı anlatır’ dedim ama anlatmamış. Sesliden tarih dinlediği için böyle oluyor. O fotoğraflarda gördüğünüz ‘defolun gitsinler’ diyen Cumhurbaşkanı Irak’ın kuzeyindeki o bölge kadim Türkmen elidir. 2,5 milyon Türkmen yaşardı. Nereye gitti? Sen orada bir devlet kurulmasına ön ayak oldun ve o devleti tanıdın. Ama Barzani’nin kafasındaki konfetileri temizlerken anlayamamış garip. Bir ülkenin cumhurbaşkanı 18 milyon seçmene ‘terörist’ dedi mi demedi mi? Yüzüne vurunca zoruna gitti. Ama bu aziz milletin evlatları bizler, Cumhur İttifakı’na oy veren herkesi kardeşimiz görürüz. AKP de MHP seçmeni de kardeşimizdir. Bana ‘Bu kadın’ dedi ya. Ben ona ‘Bu adam’ demeyeceğim. Sayın Erdoğan’a kulak asmayın. O bir çukur kazıyor, ikimizi birden o çukura düşürmeye çalışıyor. Bir yumak atıyor, ikimizin o yumağa sarılmasını bekliyor. Bu yerel seçimde biz oylanmayacağız. Ama İstanbul gidiyor, asabiyet ondan. Ankara gitti, asabiyet ondan. Aydın gitmiş, asabiyet ondan. Bakın bunlar her türlü çirkin sözü söyleyip iş koltuk bekasına gelince, anında yan yana oldular. Şimdi ben onun sorusunu cevapladım. Benim de Sayın Cumhurbaşkanı’na bir sorum var. Beri bak efendi! Ülkücüler Fatiha bilmezdi. Ülkücüler Fatiha öğrendi mi? Türk milletçiliğini ayağının altına almıştın. Ayağını Türk milliyetçiliğinin üzerinden kaldırdın mı?”
‘BİZ EKONOMİ KONUŞACAĞIZ’
Sözlerine “Biz ekonomiyi konuşacağız” diyerek devam eden İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Çünkü ekonomi maalesef çok kötü durumda. İşçi perişan. Türkiye’nin her yerine bu tanzim satışları açmalı, varlık kuyrukları. Ama içerisinde mazot olmalı, gübre olmalı. Bakın o zaman benim çiftçim kaça üretiyor. Dün içinizden birisiydi, milletin adamıydı. Bugün kibir abidesi. Ama ne demişler, kibirlenme padişahım senden büyük Allah var. Kulağı çekin, kızarsın. Anneler, değerli kız kardeşlerim birer anne terliği fırlatın. 31 Mart akşamı ne olacak? Sonuçlar belli olacak. Aydın zaten öyle hadi onu konuşmayalım. Balıkesir, Adana, Antalya, Bursa, Samsun, İstanbul, Ankara gitmiş ve göreceksiniz ne yapacak? Bana diyor ya televizyonda ‘Beni iyi tanır iyi bilir’ diye. Benden çok çiftçi, emekli senin ne olduğunu biliyor. Torpil bariyerine takılmış gençler biliyor. Eğitimi, lise ve üniversite öğrencileri biliyor. Tencereyi zor kaynatan kadınlar biliyor. Ne olduğunu iyi bilmeyle 31 Mart’ta karşı karşıya kalacak. Çıkacak saat yarımda diyecek ki ‘Aziz milletim verdiğiniz mesajı aldım’ diyecek. Sonra kongre olacak. Dönüp sizin gözlerinizin içine bakacak ve sizin taleplerinizi görmeye başlayacak. Bize güç verin. Muhalefet olmasa EYT’lilerin haklarını kimse bilmezdi. Biz olmasaydık asgari ücret 2 bin 20 liraya çıkmazdı. Biz olmasaydık 3 bin 600’ü söylemezdi. Kulağını çekin ki seçmenin adamı olsun. Milletin adamıydı ya 300 tane araç var şimdi.”
‘HAK, HUKUK, ADALET MÜCADELESİNİN LİDERİ’
Meral Akşener’den sonra kürsüye “Hak, hukuk, adalet mücadelesinin lideri” sözleriyle anons edilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu da konuşmasına, “Efeler diyarı. Hakkı ve hukuku ve adaleti beraber gerçekleştireceğiz. Birlikte mücadele edeceğiz. Ülkemiz için, geleceğimiz için, çocuklarımız için, vatanımız için, bayrağımız için, birlikte mücadele edeceğiz. Aydın aynı zamanda Kuvayi Milliye’nin kaynağı, doğduğu yer. Siz nasıl mücadele ettiklerini benden daha iyi bilirsiniz. Sizlerin dedeleri bizim için, güzel bir Türkiye için mücadele ettiler. Biz de onlardan aldığımız mirası çocuklara daha güzel devredeceğiz” sözleriyle başladı.
‘BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ’
Meral Akşener’i kast edip “Sayın Genel Başkanı dikkatli dinlediniz. Ben de dinledim” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Birlikte mücadele edeceğiz. Demokrasi içinde mücadelenin kendilerine göre artıları var. Hiç kimseyi ötekileştirmeden, kimsenin inancını sorgulanmadan hizmet etmek istiyoruz. İnsana hizmete edeceğiz, birilerine değil. Çocuklarımızın geleceği için birlikte hizmet edeceğiz. Onlara yapılan hizmet hakka yapılan hizmettir. Ben böyle biriyim. Demokrasi mücadelesi vereceksek, sandığa gideceğiz. Sandıkta gerekli dersi vereceğiz. Yanlış yapana yanlış yaptığını hatırlatacağız. Kavgadan uzak duracağız. Biz olmasak Erdoğan’ın konuşacağı konu kalmayacak. Kardeşinize ‘Bay Kemal’ diyerek, beni kendine muhatap edecek. Benim muhatap olacağım kişi dürüst, namuslu olacak. Bay Kemal olmak için mal varlığını tapu gibi açıklayacak. Dürüst olacak. Bay Kemal olmak için oğluna ‘Oğlum kasaları sıfırladın mı’ demeyecek. Oğlunu bedelli askere göndermeyecek. Bana söylediği zaman onu bir komedi filmi izler gibi izliyorum. ‘Bay Kemal’ dediği zaman dürüst adam, namuslu adam, kimsenin işine aşına göz dikmeyen, malı götürmeyen bir adam. Biliyorsunuz malı götürmeye çok meraklı.”
‘KENDİLERİNE ŞU SORUYU SORSUNLAR’
AKP ile MHP’li seçmenlere seslendiğini söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Şu soruyu kendinize sorun. Öncelikle AKP ve MHP’li kardeşlerime soruyorum vicdanınıza sorun. Soru şu; 17 yıldır tek başına memleketi yönetiyor. İstedikleri kanunları çıkardılar, kararnameler çıkardılar, istedikleri kişileri bakan, paşa, vali, rektör yaptılar. İstediği kişiyi aldı. İstediği sarayı yaptı. Uçan sarayı var, yazlık sarayı var, kışlık sarayı var. AKP ve MHP’li kardeşlerimin verdiği oylarla her şeyi yaptı. Asıl soru şu; 17 yılın sonunda nasıl olur da bu güzel ülke soğan kuyruğuna mahkum olur? Eğer bu soruyu sorarsanız vicdanınızın sesine oy verirsiniz. Sonra da adına ‘varlık kuyruğu’ diyorsunuz. Yahu varlık kuyruğu olsa önce sen girersin kuyruğa, malı kimseye bırakmazsın. Sizin Man Adası’nda ticaretiniz var. Bir kuruş vergi vermemek için Man Adası’nda beyler şirket kurdular. Milyon dolarları getirdiler. Sizler kefen bezi için vergi verirsiniz. Bu beyler milyon dolarları getirir tek kuruş vergi vermezler. Beyler, size de müjdem var. İki hafta önce bir kararnameyle kürkten alınan vergiyi sıfırladılar. Gözünüz aydın. Artık bu mitinden sonra gidip hanımınıza bir kürk alabilirsiniz. Soru şu; AKP, MHP’li kardeşlerime sesleniyorum. Sen sevgili vatandaşım otobüse binerken, su içerken, sakız alırken, kefen bezi alırken vergi veriyorsun. Elektriği yakarken, doğalgazı yakarken vergi veriyorsun. Sen vergi veriyorsun onlara kürkten vergiyi kaldırıyor, bu mu adalet? Sandığa gideceksin ve demokrasiyi güçlendireceksin. Milletin yanında olmak ayrı sarayın yanında olmak ayrı. Milletin yanında olmak, milletin derdine derman olmak demektir. Sorunu çözmek demektir. Sarayın yanında olurken milleti unutuyorsun. Sayın Genel Başkan 300 polis derken, bir sıfır atladı. 3 bin polisle dolaşıyor. 3 bin polisle nasıl halkın arasına gideceksin. Geldin Ankara’da Keçiören’de mütevazı bir evde oturdun. Milletvekili konutlarını kapattın. Bir şey diyen oldu mu? Onları yapan adam neden bu hale geldi? Hangi gerekçeyle? Bunların hepsini sormak zorundasınız.”
‘ÜLKÜCÜ KARDEŞLERİM, MİLLİYETÇİLİK FARKLIDIR’
“Ülkücü kardeşlerime de ayrı bağlamda seslenmek istiyorum” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Milletçilik farklıdır. Milliyetçilik bayrağa bağlılıktır. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmeyeceği Türkiye’dir. Rahmetli Ecevit ne diyordu ‘Biz milliyetçiliği Kıbrıs’ın Beşparmak Dağları’na yazdık’ diyordu. Ne yaptılar? Papazı serbest bıraktılar. Kimin talimatıyla? Trump’ın isteği üzerine. Bu mu milliyetçilik? Şimdi bana milliyetçilik dersi veriyor. Sen ki düne kadar milliyetçiliği ayaklar altına alıyordun. Şimdi bana dersini veriyorsun. Kendi ordusunun silah fabrikalarını yabancı orduya satanlara milliyetçi denmez. Gayrı millidir onlar. Tank Palet Fabrikası niye Katarlılara satılıyor. Fırtına obüsleri orada yapılıyor. Ne karşılığında sattılar. Katar Emiri uçak verdi, beyefendi buradan fabrika verdi. Bir ülkenin en tepe noktasındaki kişisi, başka bir ülkenin en tepesindeki kişinin verdiği uçağa binmez. İhanettir bu. Çiftçi, esnaf, hal esnafı ne durumda biliyor musun? Binlerce çocuk yatağa aç giriyor, biliyor musunuz? Biliyorsunuz, bilmeyen kim? Sayardakiler. Halktan koptular. Belediye başkanından iki şey istiyorum. Seçildiğin andan itibaren hiçbir ayrım yapmadan başkanlık yapacaksın. Bütün Aydın’ı kucaklayacaksın. İkincisi belediye başkanları para harcarlar. Kimin parası, bu sizlerin ödediği para. İstediğim ikinci şey yaptığı her kuruş harcamanın hesabını millete vermektir. Ayrımcılık yok sadece bir konuda ayrımcılık yapabilirsiniz diyoruz. Eğer bir mahalle fakirse oraya pozitif ayrımcılık yapabilirsiniz. Düşünerek sandığa gidin. Ülke bizim ülkemiz.”
İki lider daha sonra kürsüye çağrılan belediye başkan adaylarıyla birlikte vatandaşları selamlayıp, kentten ayrıldı.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Mülteci Esad’ı Rusya’ya kim nasıl kaçırdı?

Baas rejiminin devrilmesinin ardından sığınmacı olarak Rusya’ya kaçan Esad’a Rus istihbaratı yardım etti. Suriye’de 61 …

Bir yanıt yazın