Cumhur İttifakı restleşmlerle yürümedi!

AKP ile MHP arasında, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Adına ‘Cumhur İttifakı’ diyebiliriz” sözleriyle 20 Şubat günü kurulan ve 4 Mayıs’ta resmiyete kavuşan ittifak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin parti olarak Mart 2019’da gerçekleşmesi planlanan yerel seçimlere dair bir ‘beklentileri, arayışları ve niyetleri’ kalmadığını söylemesiyle ‘şimdilik’ yerelde sona erdi.
Bir süredir “Çatladı, çatlıyor” yorumları yapılan Cumhur İttifakı’nın ortakları, özellikle MHP’nin seçim öncesi en öne çıkan vaadi olan ve 25 Eylül’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de teklif olarak sunulan af konusunda ters düşmüş; Danıştay’ın Öğrenci Andı kararıyla karşılıklı eleştirinin düzeyi yükselmişti.
“Hiçbir ittifak diğer tarafın üstten bakmasıyla, parmak sallamasıyla yaşayamayacaktır”
Bahçeli’nin partisinin grup toplantısında ittifak konusunda gidişat değiştirecek açıklamalar yapabileceğinin ilk sinyali, MHP Genel Başkanı’nın konuşma metninin her salı yapılanın aksine gazetecilere önceden dağıtılmamasıyla geldi. Meclis’teki gazeteciler, bu haberin ardından MHP grup toplantısına akın ederken; Bahçeli konuşmasına ilk olarak af teklifi konusunda son günlerde AKP cephesinden gelen eleştirilere cevap vererek başladı.
671 sayılı kanun hükmünde kararnameyle birlikte, infaz rejimi kapsamında olan suçlarda 5 yıldan az ceza alanların, en fazla 3 gün içinde iyi halli olduğu tespit edilince açık ceza evine geçiş ve diğer şartları varsa derhal denetimli serbestlik uygulamasından yaralandığını hatırlatan Bahçeli, “2016’da doğru olan, 2018’de niye yanlış olsun” diye sordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Uyuşturucu satıcılarını affeden bir iktidar olarak mı anılacağız” sözlerine de yanıt veren Bahçeli, “Kanun teklifimizi sadece bu temele indirgemek, sadece bu eksene sabitlemek tarifi olmayan insafsızlıktır” dedi. Bahçeli’yi dinleyen MHP’lilerin büyük bir kısmı, Genel Başkan’ın eleştiri ve tepkinin dozunu artırmasıyla birlikte ayağa kalkarken; salondan gelen alkış sesleri de arttı.
Bahçeli: Herhangi bir ittifak beklentimiz, arayışımız, niyetimiz geldiğimiz kalmamıştır
Uyuşturucu eleştirilerine cevap verdikten sonra ittifak konusuna geçen Bahçeli, tonu git gide yükselen konuşmasında Cumhur İttifakı’na noktayı şöyle koydu:
“Milliyetçi Hareket Partisi teklif metninden asla taviz vermeyecek, ilk gün ne söylemişse, karar anı geldiğinde aynısını cesaretle dile getirecektir.
Oyunbozanlık yapmıyoruz.
Yürüyen tekere çomak sokmuyoruz.
Pişmiş aşa su katmıyoruz.
(…)
Milliyetçi Hareket Partisi olarak bundan böyle kendi göbek bağımızı kendimiz kesmeye hazırız, kararlıyız.
Önemle diyorum ki;
Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesiyle, geri adıma zorlanmasıyla, yok sayılmasıyla, tez ve önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalamayacaktır.
Hiçbir ittifak diğer tarafın tahakküm ve dayatmayasıyla, üstten bakmasıyla, parmak sallamasıyla yaşayamayacaktır.
Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla, devamlı çatladı çatlıyor ihbarlarıyla, zamana oynamayla, şartların kollanmasıyla varlığını devam ve idame ettiremeyecektir.
Samimiyet, safiyet, fedakarlık ve dürüstlük olmadan eşitler arası ilişki sürdürülemeyecektir.
Adalet ve Kalkınma Partisi içinde ittifak çabalarını dinamitlemek için sürekli faaliyet içinde olanlar sevinç taklaları atabilirler, heyetler görüştü görüşmedi, oldu olmadı, yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir.
Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur.
Parti olarak 31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine yönelik herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak arayışımız, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır.
İşin tadı kaçtığından zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır.
Oyalanmaya, milleti aldatmaya, sabırları sınamaya, umutlarla oynamaya lüzum da yoktur.”
“MHP, İstanbul’da aday çıkaracak”
Bahçeli, daha sonra A Haber’e yaptığı açıklamada ise “Cumhur ittifakı devam ediyor, yerelde ittifak yok” dedi ve İstanbul’da aday çıkaracaklarını açıkladı.
Erdoğan: Allah aşkına bunlara kader mahkûmu diyebilir miyiz?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise, AKP’nin grup toplantısında yaptığı konuşmaya, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’ya dair açıklamalarla başladı. Sonrasında MHP ile gerginliğe sebep olan ’af’ konusuna değinen Erdoğan, “Temel ilke, bir devlet kendisine karşı işlenen suçları af yetkisine sahip olabilir, ama halkına, milletine, kişilere karşı işlenen suçları af yetkisine devlet sahip değildir” dedi.
Bahçeli’nin ‘kader mahkumu’ söylemine de değinen ve “Allah aşkına bunlara kader mahkûmu diyebilir miyiz? Hepsi de bu işi gayet iyi bilen, hem içen hem satan hem de bu arada bu işin aracılığını yapan tipler. Bunlara mı kader mahkûmu diyeceğiz” diye soran Erdoğan, MHP liderinin Öğrenci Andı konusundaki eleştirilerine de şöyle cevap verdi:
“Buradaki sorun, metnin zihniyetidir. Ruhuna işlemiş çarpık ve inkârcı yaklaşımdır. Biz Türkiye’yi geleceğin dünyasına hazırlayacak teknolojilerle buluşturmanın gayreti içindeyiz. Buna karşılık ülkemizi bu köhne metin üzerinden İkinci Dünya Savaşı öncesi iklimine döndürme heveslerine destek vermek asla vatan ve millet sevgisiyle izah edilemez.”
Bahçeli’nin grup toplantısındaki tarzının aksine daha sakin bir üslupla dinleyenlere hitap eden Erdoğan, Cumhur İttifakı’ndaki sarsıntıya dair de şunları söyledi:
“Görüş farklılıklarımızın Cumhur İttifakı’na gölge düşürmesine fırsat vermemeliyiz. Çünkü biz Cumhur İttifakını ülkemizin son yıllardaki en önemli kazanımlarından biri olarak görüyor ve geleceğe taşımak istiyoruz. Biz bu ittifakın ruhuna zarar verecek hiçbir işin içinde olmadık, olmayız. Milletimizin bize emaneti olan Cumhur İttifakı’nı günlük siyasi tartışmaların üzerinde tutmak istedik. Gördük ki Milliyetçi Hareket Partisi kendisi için çok farklı bir tercih yaptı, saygı duyarız. Söyleyeceğimiz tek şey; yerel seçimlerde mademki biz yolumuza diyorlar, biz de herkes kendi yoluna deriz.”
Erdoğan, gazetecilerin “Cumhur İttifakı bitti mi?” sorusu üzerine şunları kaydetti: “Cumhur İttifakı noktasında bizim bir sıkıntımız var mı? Yok. Dolayısıyla MHP yerel seçimlerde kendi adaylarıyla devam edecek biz de aynı şekilde kendi adaylarımızla yerel seçimlerde meydanlarda olacağız. Ama biz Cumhur İttifakı’nın devamından yanayız. Cumhur İttifakı’na herhangi bir leke gelsin asla istemeyiz. Çünkü Cumhurun İttifakı demek milletimizin aynı değerlere inanan ittifakı demektir.”
‘Kırmızı çizgi’ tartışması
Bahçeli, ittifakı yerelde bitirdiği konuşma öncesinde de Erdoğan’ı eleştiren açıklamalarda bulunmuş; Danıştay’ın ‘Andımız’ kararındaki görüş ayrılığıyla birlikte AKP ile MHP’nin arasına ‘kara kedi’ girmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Uyuşturucu satıcılarını affeden bir iktidar olarak mı anılacağız” çıkışına Bahçeli, “Art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır” diye cevap vermişti. AKP Sözcüsü Ömer Çelik, karşılıklı gerginliğin ardından yaptığı açıklamada, “Cumhurbaşkanımıza gösterilmesi gereken saygı AK Parti’nin kırmızı çizgisidir, milletimizin kırmızı çizgisidir” derken; MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ise bu sözlere “MHP’nin kırmızı çizgisinin, Milliyetçi Hareketin lideri Devlet Bahçeli olduğunu hatırlatmak şeklinde olacaktır” diye tepki göstermişti.
İşte Cumhur İttifakı’nın Cumhur İhtilafı’na dönüşmesinin önünü açan karşılıklı açıklamalar…
Erdoğan: Uyuşturucu satıcılarını affeden bir iktidar olarak mı anılacağız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, pazar günü Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabının açılış töreninde yaptığı konuşmada, MHP’nin 24 Haziran öncesindeki en büyük vaatlerinden biri olan ve TBMM’de de görüşülen af konusuna da değindi. İsim vermeksizin, MHP’yle özdeşleştirilen af konusuyla ilgili konuşan Erdoğan, “Devlete karşı işlenen suçları devlet affeder o ayrı bir konu ama şahıslara karşı işlenen suçları devletin af yetkisi yoktur. Bu böyle bilinsin” dedi.
Uyuşturucu ile ilgili suçlardan dolayı cezaevlerinde 50 bin tutuklu bulunduğunu da hatırlatan Erdoğan, “Biz uyuşturucu satıcılarını affeden bir iktidar olarak mı anılacağız? Buna evet diyor musunuz?” diye konuştu.
Bahçeli: Art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, pazartesi günü Twitter üzerinden Cumhurbaşkanı’nın açıklamalarına yanıt verdi. Konuşmasında isim vermeyen Erdoğan’ın MHP’yi kastettiğinin kesin olduğunu kaydeden Bahçeli, özellikle Cumhurbaşkanı’nın ‘uyuşturucu’ konusundaki ifadelerine tepki gösterdi.
“Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. MHP’yi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır” diyen MHP lideri, açıklamalarına şöyle devam etti:
“Uyuşturucuyla en çok mücadele veren, bu uğurda her türlü imkânıyla fedakârlık gösteren ‘birileri’ diye tabir edilen Milliyetçi-Ülkücü Hareket’tir.Şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir.”
MHP’nin af konusundaki kanun teklifini 24 Ekim’de Meclis’e sunduğunu ve teklifin Adalet Komisyonu’nda görüşülmeyi beklediğini ifade eden Bahçeli, “Hiç kimseyi zorlayan yoktur, baskı kuran yoktur. Milletin temsilcileri hür iradeleriyle gereği neyse onu yaparlar. Karar ve yetki TBMM’nindir. Ancak Milliyetçi Hareket Partisi’ni meydanlarda hakir görmek, tariz ve tenkitle suçlamak siyasi ahlak ve basirete asla sığmayacaktır” dedi.
AKP ile kurdukları ittifakı da hatırlatan Bahçeli, açıklamasını “Siyasi nezaket ve nezahet, aynı zamanda ittifak ruhu ve duruşu muhataplarına inkâr ve ihmal edemeyecekleri sorumluluklar yüklemektedir” diye sonlandırdı.
Bahçeli’nin açıklamalarına tepki ise Erdoğan’dan değil; AKP Sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Akşam saatlerinde bir basın toplantısı düzenleyen Çelik, Bahçeli’yi sert sözlerle eleştirdi.
Cumhurbaşkanı’nın konuşmasının iyi değerlendirilmediğini düşündüklerini kaydeden Çelik, “Eğer Cumhurbaşkanımız o gün yaptığı konuşmada Sayın Bahçeli’yi ya da MHP’yi kastedecek olsaydı bizzat MHP’yi zikrederek, Sayın Bahçeli’yi zikrederek konuşurdu. Dolayısıyla kendisinin ima yollu MHP’yi ifade ettiğini ya da birileri dilerekten oraya gönderme yaptığını ifade etmek, Sayın Cumhurbaşkanımızı yeterince tanımamaktır” diye konuştu.
Bahçeli’nin açıklamasında kullandığı üslubu da eleştiren ve bunları ‘son derece yanlış bulduklarını’ kaydeden AKP Sözcüsü, “Sayın Bahçeli’nin Cumhurbaşkanımıza karşı kullandığı ifadeler maalesef bu siyasi nezaket, nezahet ve yüklenen sorumluluğa uygun bir yaklaşım olmamıştır. Dolayısıyla biz AK Parti camiası olarak bunları kabul etmediğimizi açık ve net bir şekilde ifade ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanımıza saygı AK Parti’nin, milletimizin kırmızı çizgisidir”
“Cumhurbaşkanımıza gösterilmesi gereken saygı AK Parti’nin kırmızı çizgisidir, milletimizin kırmızı çizgisidir” diyen Çelik, Cumhur İttifakı’yla ilgili de şunları söyledi:
“Küçük polemiklere kurban edilemeyecek kadar önemli bir ittifak olduğunu düşünüyoruz. Bunun hassasiyetinin korunması gerektiğini düşünüyoruz. Milletimizin bunlarla meşgul edilmemesi gerektiğini düşünüyoruz.
(…)
“Bu ifadelerin hepsi çok yanlış ifadeler olmuştur, Cumhur İttifakı’nın ruhuna ve Cumhur İttifakı’nın gerektirdiği siyasi nezakete uymamıştır. Diliyoruz ve umuyoruz bundan sonrasında bu konularda hassasiyet gösterilsin.”
Çelik, Bahçeli’nin sözlerinin ‘AK Parti camiası’nı son derece rahatsız ettiğini belirterek, “Biz bunun tekrarlanmaması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü: MHP’yi hedef alan bir açıklama söz konusu değil
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Beştepe’deki kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada, Bahçeli’nin af tepkisine ilişkin “Cumhurbaşkanımızın MHP’yi hedef alan bir açıklaması söz konusu değil” açıklamasında bulundu. Kalın, “Ortada yanlış anlama ve çarpıtma var. Nihai karar Meclis’indir” diye ekledi.
‘Andımız’ gerginliği
Öte yandan, AKP ile MHP arasında bir diğer gerilim de Danıştay 8. Dairesi’nin ‘Öğrenci Andı’ kararının ardından yaşandı. Eski Adalet Bakanı ve Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, 19 Ekim’de yaptığı açıklamada, Danıştay’ın ‘Öğrenci Andı’nı kaldıran yönetmelik hükmünü iptal etmesini eleştirdi ve Anayasa ile yasaların alenen çiğnendiğini savundu. Bozdağ, “Danıştay 8. Dairesi; hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış, kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış dahası yürütmenin takdir yetkisini bizzat kullanmıştır” ifadesini kullandı.
Bahçeli ise Bozdağ’ın yorumlarını Twitter üzerinden eleştirerek, ABD’li rahip Andrew Brunson’ın yaklaşık 2 yıl cezaevi ve sonrasında ev hapsinde kalmasının ardından 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılarak serbest bırakılmasını hatırlatarak, “Papaz kuş gibi uçar gider yargı kararı denilir. Andımızla ilgili yine yargı karar verir, ne var ki karşı çıkılır. Bunun neresi adil, neresi ahlakidir” diye sordu.
“İşine geldi mi yargıya saygıyı bekleyen, işine gelmedi mi yasa çiğnendi diyen Sayın Bozdağ…”

İsim vererek Bozdağ’ı eleştiren ve AKP’li milletvekilinin Kürt olmasını hatırlatan Bahçeli, şunları söyledi:“Sayın Bekir Bozdağ Danıştay kararına çok bozulmuş, anayasa ve yasanın alenen çiğnendiğini söylemiş. İşine geldi mi yargıya saygıyı bekleyen, işine gelmedi mi yasa çiğnendi diyen Sayın Bozdağ ve onun gibi düşünenlerin hala çözülme süreci üslubuna müracaatları talihsizliktir.
“Sayın Bozdağ Kürdüm, özgürüm diyebilir. Dilini tutan yoktur. Sus otur yerine diyen de yoktur. Buyursun, mizaç ve meşrebine müzahir değerlendirmesini yapsın. Türk milleti kendisini en güzel ve yüksek mevkilere taşımıştır. Ama kendisi Türk milletini düşürmeyi aklından geçirmesin.”
Bozdağ ise Bahçeli ve MHP’den gelen eleştirilere cumartesi günü yine Twitter’dan cevap vererek hukuk devletine sahip çıkma çağrısı yapmış ancak şahsına hakaret ettiklerini savunduğu kişileri ‘Allah’a havale ettiğini’ söyledi.
Çelik: Bahçeli’nin Bozdağ’ı etnik olarak etiketlemesi çok yanlış
AKP Sözcüsü Çelik de pazartesi günkü basın toplantısında Bahçeli ile Bozdağ arasındaki ‘Andımız’ gerilimiyle ilgili şu ifadeleri kullandı:
“Bizim arkadaşlarımızın ilk attığı mesajlar ortadadır. İlgili Danıştay kararı çıktığından itibaren bu konudaki mesajlarını paylaştı. Yaklaşımları aynıdır. Arkadaşlarımızın milli kimlik meselesiyle ilgili bir beyanı olmadı. Baktık ki bu mesele Türk milleti, Türklük tartışamasına dönüştürülmeye çalışıldı. Hiçbir arkadaşımız bizim milli kimlikle ilgili tartışma açmadı. Danıştay’ın bu vesayetçi kararı geri plana düştü, tartışma bambaşka yere gitti. İlla bu tartışmayı yapalım diyorsak bizim tavrımız bellidir. Bahçeli’nin Bozdağ’ı etnik olarak etiketlemesi çok yanlış. Bekir Bozdağ kardeşimiz, bu ülkeye büyük hizmetler vermiştir. Etnik kimliğiyle onun suçlanması, ‘Seni uyarıyoruz’ diyerekten taciz edilmesi asla kabul etmeyeceğimiz bir şeydir.”
Kalın: Türk ifadesinden kimsenin herhangi bir rahatsızlığı asla söz konusu değildir
AKP ile MHP arasındaki ‘Andımız’ gerginliği, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın’ın da gündemindeydi. Kalın, “Danıştay’ın ‘andımız’ kararına ilişkin olarak “Türk ifadesinden kimsenin herhangi bir rahatsızlığı asla söz konusu değildir. Bu ifade okullarda okunmayınca bizim ne Türklüğümüzden bir kaybımız olur ne Türklük kimliği ortadan kalkar. Buradan yeni bir siyasi polemik, ‘milli kimlik nedir, neyi kapsar neyi kapsamaz’ gibi bir tartışmaya girmeyi çok doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Mülteci Esad’ı Rusya’ya kim nasıl kaçırdı?

Baas rejiminin devrilmesinin ardından sığınmacı olarak Rusya’ya kaçan Esad’a Rus istihbaratı yardım etti. Suriye’de 61 …

Bir yanıt yazın