Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) dün gece insanlığın gözü önünde utanç verici bir tablo yaşandı. Gazze’de derhal ve kalıcı ateşkes sağlanması, aynı zamanda sınırsız insani yardım girişine izin verilmesi için sunulan yeni karar tasarısı, ABD tarafından bir kez daha veto edildi.
Dünya kamuoyunun gözleri önünde yaşanan bu veto, Washington yönetiminin barışa değil savaşa, insana değil silaha yatırım yaptığının bir başka kanıtı oldu. Konsey’de 14 ülke “evet” derken, sadece ABD “hayır” oyu verdi. Böylece yüzbinlerce çocuğun, kadının ve yaşlının açlıktan, susuzluktan ve bombalardan korunmasını amaçlayan karar, büyük güçlerin çıkar hesaplarına kurban edildi.
ABD’nin bu tutumu, artık sıradan bir diplomatik tavır olmaktan çıkmış durumda. Çünkü ortada basit bir siyasi anlaşmazlık değil, topluca işlenen bir insanlık suçu var. Gazze’de aylardır süren vahşi saldırılar, şehirleri yerle bir etti, hastaneleri işlevsiz bıraktı, sivil halkı hayatta kalma mücadelesi verir hale getirdi. Buna rağmen Washington yönetimi, İsrail’e koşulsuz desteğini yineledi ve veto butonuna basarak masumların çığlıklarını görmezden geldi.
ABD, “barış” kelimesini ağzına aldığında artık kimse inanmıyor. Çünkü her veto, her blokaj, her sessizlik; Gazze’de yeni bir mezarın kazılmasına, yeni bir çocuğun cansız bedeniyle enkazdan çıkarılmasına yol açıyor. Washington’un “ortak değerler” adı altında savunduğu tek şey, İsrail’in saldırganlığına sınırsız kalkan olmak.
Bu son veto aynı zamanda Birleşmiş Milletler’in içine düştüğü acziyeti de gözler önüne seriyor. İnsanlığın vicdanı olması gereken BMGK, ABD’nin tek taraflı dayatmaları yüzünden işlevsiz hale geliyor. 14 ülkenin oyunu hiçe sayan Washington, dünyayı açıkça umursamadığını gösteriyor.
Artık sorulması gereken soru nettir: ABD barış mı istiyor, yoksa Gazze halkının kanı üzerinden stratejik çıkarlarını mı büyütüyor? Bu tablo, cevabın ikinci şık olduğunu apaçık ortaya koyuyor.
Gazze’de yaşananların adı savaş değil, soykırımdır. Ve ABD’nin her vetosu, bu soykırımın ortağı olduğunu bir kez daha belgelemektedir.
