Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
ABD Başkanı Donald Trump, Karayipler’de Venezuelalı bir uyuşturucu teknesine düzenlenen askeri saldırıyı savundu. Trump, Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Az önce büyük miktarda uyuşturucu taşıyan bir tekneyi vurduk” diyerek operasyonun detaylarını paylaştı. Saldırıda Venezuela’nın Tren de Aragua çetesine mensup 11 kişinin öldüğü bildirildi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) ise Venezuela’ya ait iki askeri uçağın uluslararası sularda ABD donanmasına yakın uçmasını “son derece provokatif” bir hareket olarak nitelendirdi. Pentagon, bölgedeki askeri varlıklarını güçlendirmek amacıyla USS Iwo Jima gibi gemiler ile F-35 savaş uçaklarını Venezuela açıklarına gönderdi. ABD’nin konuşlandırdığı savaş uçaklarının sayısı 10’a, savaş gemilerinin sayısı ise 8’e yükseldi.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, saldırının ardından yaptığı açıklamada, “Artık geri çekilmeyeceğiz” diyerek Venezuela’daki uyuşturucu kartellerine karşı daha sert bir tutum izleneceğini vurguladı. Rubio, bu çetelerin yalnızca uyuşturucu değil, aynı zamanda silah ve insan kaçakçılığıyla da ilgilendiğini belirtti.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ise ABD’nin eylemini “rejim değişikliği için askeri tehdit” olarak nitelendirerek, ülkesinin savunma hazırlıklarını artıracağını açıkladı. Maduro, ABD’nin bölgeye gönderdiği 8 savaş gemisini “Güney Amerika’ya yönelik 100 yılın en büyük tehdidi” olarak tanımladı.
Trump yönetiminin bu askeri müdahalesi, Venezuela’daki Tren de Aragua çetesini terörist organizasyon olarak tanımasının hemen ardından geldi. Uzmanlar, ABD’nin bu adımı yalnızca uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele amacı taşımadığını, aynı zamanda bölgesel güç dengelerini etkilemeyi hedeflediğini belirtiyor. Çin, ABD’nin Venezuela kıyılarındaki askeri yığınağını “bölgesel işlere müdahale” olarak kınadı.
Karayipler’de tansiyon yükselirken, ABD ile Venezuela arasındaki kriz, uluslararası sularda egemenlik ihlali ve bölgesel istikrarsızlık endişelerini de beraberinde getiriyor. Bölgedeki gelişmeler, uzun vadeli bir askeri varlık ve stratejik rekabetin habercisi olarak yorumlanıyor.
