Aziz DAĞTEKİN Yazdı
Türkiye bir kez daha kanlı bir senaryoyla yüz yüze bırakıldı. Yalova’da kahraman polislerimizin canı pahasına yürüttüğü DEAŞ operasyonu, sadece bir güvenlik olayı değil; küresel bir mesaj, kirli bir hatırlatma, karanlık bir hesaplaşmadır. Üç evladımız şehit düştü. Sekiz polisimiz ve bir bekçimiz yaralandı. Acımız büyük, öfkemiz diri, hafızamız açıktır.
Kimse bize bu yaşananları “tesadüf”, “yalnız kurt”, “anlık güvenlik zafiyeti” diye yutturmaya kalkmasın. Bu topraklarda DEAŞ kendiliğinden ortaya çıkmadı, kendi kendine palazlanmadı. DEAŞ; beslenen, donatılan, eğitilen ve sahaya sürülen bir aparattır. Emperyalizmin kanlı eldivenidir. Ve o eldivenin içinde kimlerin olduğu artık sır değildir.
ABD, İngiltere, bazı AB ülkeleri ve Ortadoğu’nun kanlı kasabı İsrail…
Fail bellidir. Senaryo bellidir. Amaç nettir.
Bugün DEAŞ, Türkiye’ye karşı yeniden sahneye sürülüyorsa bunun tek bir nedeni vardır: Türkiye’nin bağımsız duruşu, bölgesel ağırlığı ve Filistin’de, Gazze’de mazlumdan yana saf tutması. İsrail’in tahammül edemediği de budur. Emperyal merkezlerin hazmedemediği de.
Unutmayalım: Trump’ın bizzat söylediği bir hakikat vardır ve bu cümle tarihe not düşmüştür: “DEAŞ bir ABD aparatıdır.”
Bu kadar açık, bu kadar net.
Oyun aynıdır, figüranlar değişir.
Dün El Kaide’ydi, bugün DEAŞ’tır.
Yarın başka bir isimle yine sahne alacaklardır.
Ama hedef hep aynıdır:
Türkiye’yi içerden karıştırmak, güvenlik algısını sarsmak, toplumsal sinir uçlarına dokunmak, devleti zaaf içinde göstermek, milletin direncini kırmak.
Tam da bu noktada içerideki siyasi fırsatçılar devreye sokulmak istenir. Terörün dumanı tüterken, şehitlerimizin kanı kurumamışken, devletin sahada verdiği mücadele sürerken yapılan provokatif çıkışlar; ya büyük bir basiretsizliğin ya da bilinçli bir siyasi hesapçılığın ürünüdür. Terörle mücadele, oy devşirme malzemesi değildir. Şehitlerimizin aziz hatırası, ucuz siyasi sloganlara meze yapılamaz.
Türkiye bugün “Terörsüz Türkiye” hedefini konuşuyorsa, bu hedefi sabote etmek isteyenler de boş durmayacaktır. DEAŞ’ın uyuyan ya da uyanık hücreleri bu yüzden harekete geçirilmiştir. Mesaj şudur:
“Geri dur, bölgesel iddia taşıma, Filistin’e sahip çıkma.”
Ama bilmiyorlar.
Bu millet tehditle yön değiştirmez.
Bu devlet terörle pazarlık yapmaz.
Bu topraklar diz çöktürülemez.
Yalova’da şehit düşen kahramanlarımız, sadece bir operasyonda değil; Türkiye’nin istiklal yürüyüşünde can vermiştir. Onlar, küresel senaryolara karşı yazılan yerli ve milli direnişin adıdır. DEAŞ’ı sahaya sürenler şunu iyi bilsin: Türkiye, bu oyunun senaryosunu ezbere bilmektedir. Ve bu kez finali de kendisi yazacaktır.
Terörü besleyenler kaybedecek,
Maşalar paramparça olacak,
Türkiye dimdik ayakta kalacaktır.
Türk Milleti’nin başı sağ olsun.
Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz