Aziz DAĞTEKİN Yazdı
51 yıl önce, 20 Temmuz 1974 sabahı, Türk milleti tarihe altın harflerle yazılacak bir destan yazdı. “Ayşe tatile çıksın” parolasıyla başlayan Kıbrıs Barış Harekatı, yalnızca bir askeri operasyon değil, zulme karşı direnişin, adalete susamış bir halkın yeniden doğuşunun, kardeşliğin ve insan onurunun yeniden ayağa kalkışının adıdır.
Ayşe o gün tatile çıktı. Ama bilinsin ki Ayşe her zaman, her koşulda tatile çıkmaya hazırdır! Çünkü Türk milleti, vatanı ve kardeşi için her daim dimdik ayaktadır!
Bugün, 51. yıl dönümünde, Kıbrıs Türk halkının huzura, barışa ve özgürlüğe kavuştuğu bu kutlu günün gururunu yaşıyoruz. Bizi Lefkoşa’da kucaklayan, bağrına basan tüm kardeşlerimize sonsuz teşekkür ediyor, bu davada can veren aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla anıyoruz. Bu davaya liderlik eden merhum Bülent Ecevit’i, Necmettin Erbakan’ı, Alparslan Türkeş’i, Adnan Menderes’i, Fatih Rüştü Zorlu’yu ve elbette Kıbrıs Türk halkının önderi Rauf Denktaş’ı minnetle yad ediyoruz.
Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk halkına yönelik sistematik soykırıma, EOKA terörüne ve ENOSİS hayallerine karşı meşru bir müdahaledir. Ada’da barışı tesis eden bu harekat, emperyalist planları bozguna uğratmış, Türk’ün bükülmez gücünü bir kez daha göstermiştir.
Erenköy’de, Kumsal’da, Bayraktar’da, her karış toprakta Türk evlatlarının kanı vardır. Bu uğurda şehit düşenlerin hatırası, yalnızca Kıbrıs’ta değil, tüm Türk ve İslam coğrafyasında ebediyen yaşayacaktır.
1955’te başlayan Rum mezalimi, 1974’e kadar Kıbrıs Türkü’nü kendi vatanında esir etmeye çalıştı. Ancak 1974 sabahı, Türk milleti buna “Dur!” dedi. Ayşe tatile çıktı, kardeşlik kazandı. Bugün hala birileri çıkıp, geçmişi unutmaktan, müzakerelerden bahsediyor. Ne kumsal katliamı unutulur, ne Noel vahşeti, ne de mücahitlerin yiğit direnişi!
Bugün hala Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne uygulanan insanlık dışı ambargolar, bir halkın iradesine pranga vurma çabasıdır. Bu vicdansız tecrit politikalarını kabul etmiyoruz! Kıbrıs Türkü asla yalnız değildir!
Tüm dünyaya buradan güçlü bir çağrı yapıyoruz:
- Uluslararası toplum artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımalı,
- Diplomatik ve ekonomik ilişkileri bir an önce başlatmalıdır,
- Doğrudan uçuşların önü açılmalı,
- Ticaretin önündeki engeller kaldırılmalıdır.
Kıbrıs’ta adil ve kalıcı bir barış isteniyorsa, Rumların tek egemen güç olarak görülmesine son verilmelidir. Federal çözüm adı altında dayatılan üniter hayaller çökmüştür. Artık iki eşit halk, iki ayrı devlet gerçeği tanınmalıdır.
Kıbrıs Rum kesiminin, Doğu Akdeniz’de İsrail ile yürüttüğü ortaklıklar, bölge barışını tehdit eder boyuttadır. Kıbrıs, Siyonist işgalin taşeronu yapılmak isteniyor. Bu sadece Türk’ün değil, tüm Akdeniz’in, hatta tüm İslam coğrafyasının dengesini bozmaya yöneliktir.
Rum Kesimi, İsrail’in işgalinden kurtarılmalıdır. Bu adım, sadece Kıbrıs’ın değil, Akdeniz’in, Ortadoğu’nun huzuru için elzemdir.
Bugün Kuzey Kıbrıs, Türk Devletleri Teşkilatı’nda, İslam İşbirliği Teşkilatı’nda ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nda onurla temsil edilmektedir. Her geçen gün KKTC’nin görünürlüğü artmaktadır. Bu bir devletin, bir halkın varoluş mücadelesidir.
Tüm Türk ve İslam dünyasını Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaya, onunla her alanda işbirliği kurmaya davet ediyoruz. Bugün susanlar, yarın utanacaklardır. Çünkü bu dava sadece Kıbrıs’ın değil, Türklüğün cihanı şümul davasıdır!
Ayşe Türklüğün cihanı şümul davası için tatile çıktı ve bu dönüşsüz bir yolculuktur! Bu, sadece bir harekat parolası değil, aynı zamanda bir milletin onurunun, kararlılığının ve egemenliğinin ilanıdır. O gün çıkılan tatil, bir milletin kardeşi için ayağa kalktığı gündür. O tatil barışı, hürriyeti ve adaleti getirmiştir.
Artık hiçbir güç ne Rum’un bitmeyen ENOSİS hayalleri,
Ne küresel emperyalizmin kirli oyunları,
Ne de ikiyüzlü Batı diplomasisi bu topraklardaki Türk varlığını silemeyecektir!
Bu ada Türk’tür, Türk kalacaktır.
Biz Türk’üz;
Biz, mazlumun yanında, zalimin karşısında duran bir milletiz.
Biz, vatanı için ölümü göze almış bir neslin torunlarıyız.
Biz, Kıbrıs Türk’üyle omuz omuza verip asırlık kardeşliğini kanla, alın teriyle mühürlemiş bir milletiz!
Bugün buradan tüm cihana sesleniyoruz:
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti yalnız değildir, asla da olmayacaktır!
Kuzey Kıbrıs, artık yalnızca Doğu Akdeniz’in değil, Türk ve İslam dünyasının da onurlu bir devletidir. Tanınmalı, desteklenmeli, ambargolar derhal kaldırılmalıdır!
Çünkü bu bir ada meselesi değil, bir milletin haysiyet mücadelesidir.
Ayşe tatile çıktı. Bu, Türk’ün adaya mühür vuruşudur. Ve o mühür kıyamete kadar silinmeyecek.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşayacak!
Ne Mutlu Türk’üm Diyene!