Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Türkiye’nin de aralarında olduğu pek çok ülke, Kurban Bayramı’nı bugün kutluyor. Tarih belirleme yaklaşımındaki farklılık nedeniyle bazı ülkeler bir gün sonra kutlamaya karar verdi.
İslam dünyası, bir kez daha Kurban Bayramı’na ulaşmanın sevincini yaşıyor…
Bu yıl da Kurban Bayramı için İslam dünyasında iki farklı tarih ortaya çıktı.
Astronomik hesaplar ve İslam hukuku kurumlarının kararlarındaki farklılıklar nedeniyle bayram, bazı ülkelerde 7 Haziran Cumartesi günü kutlanacak.
Türkiye ve Suudi Arabistan’ın da aralarında olduğu birçok ülkede arife günü 5 Haziran Perşembe olarak belirlendi. Bayramın ilk günü, 6 Haziran Cuma şeklinde ilan edildi.
Suudi Arabistan, bugünün Zilhicce ayının ilk günü olduğunu, Kurban Bayramı’nın da 6 Haziran’da başlayacağını duyurdu.
Buna göre Zilhicce’nin 9’uncu günü olan 5 Haziran’ın arife günü, 6 Haziran’ın da Kurban Bayramı’nın birinci günü olarak idrak edileceği aktarıldı.
Hicri takvime göre Zilhicce’nin 10’unda sabah namazı vaktinden sonra Kurban Bayramı başlıyor, 13’üncü günün ikindi namazı vaktinde sona eriyor.
7 HAZİRAN’DA KARŞILAYACAKLAR LİSTESİ
Dünya genelinde bayramı, 7 Haziran’da karşılayacaklar da bulunuyor.
7 ülkede alınan karara göre, bayramın ilk gününün perşembe olduğu ilan edildi.
Bu ülkeler; Brunei, Malezya, Endonezya, Fas, Hindistan, Singapur, Pakistan ve Irak’taki Şii Müslümanlar şeklinde sıralandı.
İslam hukukunda esas alınan Ay takvimi, Ay’ın ilk günlerinde aldığı hilal konumuna göre belirleniyor.
Bu takvime göre, ayların başlangıcı hilalin durumuna bağlı olarak her sene değiştiğinden, İslam fıkhında ayların başlangıcı ve dolayısıyla günlerin tespiti için iki görüş bulunuyor.
Ayın başlangıcı için hilali çıplak gözle görme yöntemini tercih edenler ile bilimsel ölçüm ve hesaplamaları esas alan fıkıh otoriteleri arasında, yöntem nedeniyle günlerin belirlenmesinde zaman zaman farklılıklar meydana geliyor.
YORUM
Kurban Bayramı: Fikri Ayrılığın İbretlik Yüzü
İslam dünyası, Kurban Bayramı’nın coşkusunu bir kez daha yaşıyor… Fakat bu bayram sabahına yine bölünmüş bir takvimle, yine farklı ezan vakitleriyle, farklı günlerde aynı sevinci yaşamaya çalışan bir ümmet olarak uyandık.
Kurban Bayramı gibi İslam’ın en müstesna günlerinden birini dahi ortak bir günde kutlayamıyorsak, durup düşünmek gerekiyor: Bu ayrılık niye?
Birileri hilali gözle gördüğünü söylüyor, diğerleri teleskopla hesaplıyor. Kimisi “görmedim” diyor, öbürü “hesapladım” diyor. Bilimle içtihadı bir araya getiremeyen bir İslam coğrafyası, aynı gökyüzüne bakıp farklı günlerde bayram yapıyor.
Hilalin ne zaman görüneceği, bir takvim meselesi olmaktan çıktı, ümmetin birlik fotoğrafını temsil eden bir sembole dönüştü. Ve ne yazık ki, her yıl o fotoğraf biraz daha parçalanıyor.
Önce ayırdılar… sonra parçalayıp yuttular.
Bugün 6 Haziran’da bayram yapanlar da, 7 Haziran’da yapacak olanlar da aynı Allah’a inanıyor, aynı Peygamber’e ümmet, aynı kıbleye yöneliyor. Ama hilali göremeyen gözler, ümmetin birlik ihtiyacını da göremiyor.
İçtihatta uzlaşamayan bir ümmet, fikirde birliği nasıl sağlayacak?
Bu sorunun cevabı sadece takvimde değil, zihniyetlerde saklı. Fıkıh zenginliğimizi ayrışma aracı değil, birleşme vesilesi yapmadıkça; ilmi, hikmetle; delili, tevazu ile beslemedikçe, sadece bayram günlerinde değil, düşüncede de ayrı düşmeye devam edeceğiz.
Kurban, teslimiyetin ve birlik ruhunun zirvesidir. Ne yazık ki, bugün o ruhu simgeleyen bir bayramı bile farklı günlerde kutluyoruz.
Birlik, sadece aynı günü seçmek değil; aynı niyette buluşmakla başlar.
