Dünya genelinde doğum oranları düşerken DSÖ, 28 Kasım tarihli yeni raporunda, kısırlık sorununun küresel bir halk sağlığı meselesi olduğuna dikkat çekerek, dünya çapında üreme çağındaki her altı kişiden yaklaşık birinin yaşamı boyunca kısırlık problemiyle karşılaştığını açıkladı.
Doğum oranlarında düşüş dünya genelinde devam ederken dikkat çeken bir veri paylaşıldı.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kapsamlı bir araştırma raporu yayımlandı.
HER ALTI KİŞİDEN BİRİ KISIRLIK YAŞIYOR
Rapor, kısırlık sorununun milyonlarca insanı, ailelerini ve toplumlarını etkilediğini gösterdi.
DSÖ’nün tahminlerine göre, üreme çağındaki her altı kişiden birinin, yaşamının bir döneminde kısırlık sorunu yaşadığına dikkat çekildi.
“AÇIKLANAMAYAN FAKTÖRLERDEN KAYNAKLANABİLİR”
Sağlık örgütü, araştırmasında kısırlığın tanımını şöyle yaptı:
Kısırlık, 12 ay veya daha uzun süreli düzenli ve korunmasız cinsel ilişkiye rağmen gebelik elde edilememesiyle tanımlanan erkek veya kadın üreme sisteminin bir hastalığıdır.
Kısırlık, erkek, kadın veya açıklanamayan faktörlerden kaynaklanabilir. Bazı kısırlık nedenleri önlenebilir. Kısırlık tedavisi genellikle tüp bebek (IVF) ve diğer tıbbi destekli üreme yöntemlerini içerir.
KISIRLIĞIN NEDENLERİ NELER
DSÖ, raporunda temel bilgilere de yer verildi ve sorunun kaynakları konusunda tespitler şu şekilde aktarıldı:
Erkek üreme sisteminde kısırlık en sık olarak meninin dışarı atılmasındaki sorunlar, sperm yokluğu veya düşüklüğü ya da spermin anormal şekil (morfoloji) ve hareket (motilite) özelliklerinden kaynaklanır.
Kadın üreme sisteminde kısırlık, yumurtalıklar, rahim, fallop tüpleri ve endokrin sistem başta olmak üzere çeşitli anormalliklerden kaynaklanabilir.
Kısırlık birincil veya ikincil olabilir. Birincil kısırlık, kişinin daha önce hiç gebelik elde edememesi durumudur; ikincil kısırlık ise daha önce en az bir gebelik elde edilmiş olmasıdır.
Doğurganlık bakımı, kısırlığın önlenmesi, teşhisi ve tedavisini kapsar. Doğurganlık bakımına eşit ve eşit erişim, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde olmak üzere çoğu ülkede hala bir zorluktur. Doğurganlık bakımı, ulusal evrensel sağlık sigortası fayda paketlerinde nadiren önceliklendirilmektedir.
KADINLARDA KISIRLIĞA SEBEP OLAN NEDENLER
DSÖ’nün raporuna göre, kadın üreme sisteminde kısırlığına neden olabilecek sorunlar, tedavi edilmeyen cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar veya güvenli olmayan kürtaj, doğum sonrası sepsis veya karın cerrahinin komplikasyonları nedeniyle oluşan tıkalı fallop tüpleri gibi tüp bozuklukları; doğası gereği iltihaplı, doğası gereği doğuştan veya doğası gereği iyi huylu (miyomlar gibi) olabilen rahim bozuklukları, polikistik over sendromu ve diğer foliküler bozukluklar gibi yumurtalık bozuklukları, üreme hormonlarında dengesizliğe neden olan endokrin sistem bozuklukları, olarak sıralandı.
TEDAVİSİ VAR MI
Kısırlıkla mücadele için gerekli önlemlerin de sıralandığı raporda, “Her insanın, ulaşılabilir en yüksek fiziksel ve ruhsal sağlık standardına sahip olma hakkı vardır. Bireyler ve çiftler, çocuklarının sayısına, zamanına ve doğum aralıklarına karar verme hakkına sahiptir. Kısırlık, bu temel insan haklarının gerçekleşmesini engelleyebilir.” denildi.
Yeni rehbere göre sağlık yetkilileri ve hekimler, sigara içmek ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların (CYBE) tedavi edilmemesi gibi riski artıran etkenler konusunda farkındalık oluşturarak kısırlığın önlenmesine yardımcı olabilir.
Ayrıca hem erkekler hem kadınlar için gecikmeden tanı konulmasını istedi ve kısırlıkla mücadele edenlerin, en ucuz ve en etkili seçeneklerden başlayarak tedavilere ve ruh sağlığı desteğine erişebilmesi gerektiğini belirtti.
Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz