Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in bölgeyi kana bulamak için elinden geleni yaptığının altını çizerek, “İsrail hukuk tanımaz, şımarık ve şımartılmış bir terör devletidir.” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in Suriye’deki saldırılarına da değinerek, her türlü senaryoyaya karşı gerekli önlemleri aldıklarını vurguladı.
Kabine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplandı.
Kabine Toplantısı’nın ana gündemi olarak, Terörsüz Türkiye ve İsrail’in Suriye’ye olan saldırıları öne çıkarken, aynı şekilde orman yangınları da toplantıda masaya yatırıldı.
Kabine Toplantısı sonrası alınan kararları açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Suriye’de yaşanan çatışmaları da değerlendirdi.
“Suriye’nin toprak bütünlüğü, özellikle kuzeyi ile güneyi arasında koridor açmaya çalışanlar başaramayacaklardır.” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerekli önlemleri alıyoruz.” vurgusu yaptı.
“Suriye’deki tüm gelişmeleri anbean takip ediyoruz ve edeceğiz.” ifadesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
İsrail bölgemizi kana bulamak için elinden geleni yapıyor. 7 Ekim’den bu yana 58 bin Filistinli kardeşimiz şehit oldu. İsrail, Lübnan’a da saldırdı. İsrail hukuk tanımaz, kural tanımaz, şımarık ve şımartılmış bir terör devletidir. Gelinen aşamada bölgemizin tek sorunu İsrail’in saldırılarıdır. Eğer canavar bir an evvel durdurulmazsa önce bölgemizi sonra dünyayı ateşe sürükleyecektir. Gerekli önlemleri alıyoruz.
Komşumuz Suriye’nin toprak bütünlüğünün, üniter yapısının korunması bizim devlet politikamızdır. Suriye’nin toprak bütünlüğü, özellikle kuzeyi ile güneyi arasında koridor açmaya çalışanlar başaramayacaklardır. İsrail ipiyle kuyuya inenler hata yaptıklarını çok geç de olsa anlayacakladır. Suriye’deki kürtler de bizim kardeşimizdir, evellallah onlarında siyonistlerin masasında meze olmalarına izin vermeyeceğiz. İstikrarlı bir Suriye çevresindeki tüm ülkeler içinde istikrar üretecektir. Buradan Suriye halkına en içten dileklerimi iletiyorum.
Suriye’deki tüm gelişmeleri anbean takip ediyoruz ve edeceğiz. Dün ülkemizin de katkılarıyla gerçekleşen ateşkesin İsrail’in kışkırttığı gruplar tarafından zedelenmeye çalışıldığını görüyoruz. Suriyeli kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Zulümle bir şeyler başarmak isteyenler şunu unutmasın, onlar bu topraklarda yolcu biz kalıcıyız. Harim-i ismetimize kim göz diktiyse, hevesleri kursaklarında kaldı.
Bugünün zalimleri, geçmişteki zalimlerin sonlarına barak ibret alsınlar. Biz kimseye düşmanca yaklaşmıyoruz, kimsenin hakkına, egemenliğine el uzatmıyoruz. Sadece barış istiyoruz. Bölgemizde barış ve istikrar istiyoruz. Dış politikamızda menfaatlerimizi gözettiğimiz kadar, kardeşlik hukukunu da gözetmeye devam edeceğiz.
“BİZ ASLA SİYASİ İKBAL PEŞİNDE DEĞİLİZ”
İyilik millete hizmet etmektir, iyilik Türkiye’nin şanını yüceltmektir. Biz iyiye talibiz, biz zora talibiz, biz hak bildiğimiz yolda son nefesimize kadar yürümeye talibiz. Gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimize hizmete talibiz. Gayretimizi ve samimiyetimizi 86 milyonun tamamı çok iyi biliyor. Milletimizin sorunlarına çözüm üretme dirayetimiz ilk günkü gibi canlıdır.
Türkiye’nin itibarını artırmak, Türkiye Yüzyılı’nı hedefine ulaştırmak, bölücü terör örgütünün prangalarından kurtulmak için çok yönlü bir gayret içerisindeyiz. Şunu milletim bilsin ki, biz asla siyasi ikbal peşinde değiliz. Biz milletin istikbalini garantiye alma gayretindeyiz. Terörsüz Türkiye sürecinde evlatlarımıza huzurla yaşayacağı bir ülke bırakma peşindeyiz.
Türk, Kürt, Arap ittifakına yönelik sözlerimiz dışarıda kandan ve çatışmadan beslenenleri, içeride tek parti faşizminden beslenenleri tedirgin etti. Bizi ümmetçilikle tehdit ettiler. Son 5 gündür öyle saçma argümanlar duyduk ki, bütün bu saçmalıkları anlatmaya cehalet ifadesi bile yetersiz kalıyor. Ne millet ne de ümmet kelimesinden bir haberler. İkisini ayrı şeyler sanacak kadar da kopuk durumdalar.
LGS TARTIŞMALARINA DEĞİNDİ
Bütün bu hazımsızlığın işaretlerini sadece Kızılcahamam’daki konuşmamızdan değil LGS tartışmalarında da gördük. Sınavda başarı sayısındaki artış nedeniyle söylenmedik söz bırakmadılar. Burada da İmam hatip liselerini hedef aldılar. Bir İmam Hatip Lisesi’mizi açtığı pankart sebebiyle hedef gösterdiler. Bütün sınavlarda güvenliğin en üst düzeyde sağlanması bizim için olmazsa olmazdır. Hiçbir evladımızın emeğinin heba edilmesine izin vermeyiz. Türkiye sınav güvenliği konusunda parmakla gösterilen ülke niteliğindedir.
Kimsenin çocuklarının eğitimi için her türlü fedakarlığa razı olan anne ve babaların duygularıyla oynamaya hakkı yoktur. Duyumla iş yapılmaz. Günlerdir evlatlarımızı hedef alanlara şunları diyorum; bu ülkenin evlatlarını, yarınlarını lütfen rahat bırakın. Dezenformasyon yapmayın, siyaset kurumuna itibarı zedelemeyin.
Salı günü tarihimize altın harflerle yazılan muhteşem bir kıyamın 9. sene-i devriyesiydi. FETÖ’cü hainleri bozguna uğrattığımız 15 Temmuz Demokrasi ve Birlik Günü’nü tekrardan idrak ettik. 15 Temmuz şehitleri ile birlikte vatanımıza sahip çıkarken şehit olan tüm kahramanlarımıza rahmet diliyorum. İnsan bir kere ölür ama adam gibi ölür diyen, öleceksek bir kere ölelim diyerek darbecilere meydan okuyan yiğitleri her zaman anacağız.
15 Temmuz’a tiyatro diyen çamur atmaya çalışanları da hiçbir zaman affetmeyeceğiz. Örgütle mücadelemiz bugün hala sürüyor. Toplam 155 bin kişinin kamuyla ilişkisi kesildi. Bunlardan 28 bini görevlerine iade edildi. 1634 kişi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. 1980 darbesiyle, 28 Şubat müdahalesi FETÖ’yü palazlandırmış, bu sayede devlete sızmayı başarmışlardır.
Gerek 17-25 darbe girişiminin aktörlerine gerekse 15 Temmuz darbe girişiminin aktörlerine baktığımızda bunu rahatça görebiliyoruz. İmam Hatiplerin kapatılması gibi konularda da FETÖ’ye yer açma çabaları vardır. FETÖ’nün MİT krizinde, 15 Temmuz’da yapmaya çalıştığı darbeler bugün yapılmaya çalışanlar kapsamında daha çok anlam kazanmakta, FETÖ’nün içimize sokulmaya çalışılmış Truva atı olduğunu göstermiştir. Mücadele henüz bitmiş değildir, örgütün kökünü kurutana kadar suçlu masum ayrımını yaparak mücadelemize devam edeceğiz.