Erdoğan: 100 Yıllık Halk Partisi, Haraç Partisine Döndü

Partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’nin baklava kutusundaki rüşvet görüntülerine sert tepki gösterdi. Özgür Özel’in “Şok oldum” ifadelerine de yanıt veren Erdoğan, “Özgür Efendi sen bu kafayla gidersen daha çok rezil olursun” dedi.

Programlarını Ankara’da sürdüren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’na katıldı. Burada parti grubuna hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iç ve dış gündeme yönelik önemli mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündeminde CHP’deki yolsuzluk ve rüşvet iddiaları da vardı.

ÖZEL’E TEPKİ GÖSTERDİ

Manavgat’taki baklava kutularındaki rüşvet alışverişine sert tepki gösteren Erdoğan, Özgür Özel’in operasyonları ‘şok’ oldum sözleriyle karşılamasına değindi.

“BU KAFAYLA GİDERSEN DAHA ÇOK REZİL OLURSUN”

“Gözaltı olunca hemen siyasi operasyon dediler” diyen Erdoğan, “Şimdi genel başkanı çıkmış şok oldum diyor. Sen bu kafayla gidersen daha çok şok olursun en sonunda rezil rüsva olursun.” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye yönelik tepkisinde şunları kaydetti: Şimdi bu partinin başında şaibeyle anılan Kasım 2023 kurultayının ardından getirilen bir şahıs var. Oturduğu koltuğu bir türlü dolduramayan bu zat, her fırsatta kürsüye çıkıyor, affedersiniz meyhane ağzıyla bağırıyor, çağırıyor, höykürüyor, tuhaf el kol hareketleri yapıyor, sonra da dönüp arkasını gidiyor.

Bir sonraki kürsüde, daha önce söylediklerinin tam tersi bir sürü zırvayı arka arkaya sıralayıp yeni hezeyanlara yelken açıyor. Paniğin, telaşın, tükenmişliğin tüm emarelerini biz bu zatta görebiliyoruz. Konuşmalarında tutarlılık desen yok, mantık örgüsü desen hak getire. Bizim halkımız karikatür tipleri sever.

Milletimiz, CHP Genel Başkanı sıfatıyla mecburen maruz kaldığı bu şahsın sahnedeki garip hallerini çekirdek çitleyip, çay içerek seyrediyor. Gülüyor, eğleniyor, sonra da işine gücüne bakıyor. Bir nevi bedava komedi. Ülkeye bir faydası yok ama en azından milleti eğlendiriyor. Fakat Türkiye açısından trajikomik bir durumla karşı karşıyayız. Çünkü bu pespayeliğin gerisinde utanç verici bambaşka bir tablo var.

“ŞİKAYET EDENLERİN CEMİ CÜMLESİ CHP’Lİ”

Şimdi, bakınız değerli kardeşlerim, biliyorsunuz yargı Cumhuriyet tarihinin en büyük hırsızlık çetesine gelmiş geçmiş en pervasız, organize suç örgütüne yönelik bir soruşturma açtı. Şikayet edenlerin, şikayet edilenlerin, rüşvet alanların, şehirleri adeta haraca bağlayanların, insanları zor duruma düşürüp soyanların hepsi CHP’li. İstanbul’dan başlayan bu hırsızlık, haraç, rüşvet düzeni dalga dalga pek çok ile, ilçeye uzandı. Yani ahtapotun farklı il ve ilçelerdeki kolları birer birer deşifre olmaya başladı.

Diğer şehirlerde de manzara aynı. Orada da şikayet edenlerin ve edilenlerin cemi cümlesi CHP’li. Gazetelere ve televizyonlara yansıyanları sizler de görmüşsünüzdür. Bakın burada sadece bir örneği sizlerle paylaşacağım. TOKİ ile yarışacak vizyon projemiz dedikleri İzmir’deki kooperatif skandalında failler de mağdurlar da feryatlarını CHP Genel Merkezi’ne duyuramadıkları için gidip haklarını mahkemelerde arayanlar da CHP’lilerden oluşuyor.

“SUÇU BİZE ATMAYA ÇALIŞTILAR”

İşin daha vahim tarafı skandal, henüz inşaat aşamasındayken dikkatinizi çekerim, demirden çaldıkları için patlak veriyor. Şurası da son derece önemli. Söz konusu kooperatif CHP yönetiminin bu modeli Türkiye’nin her iline yayacağız diyerek örnek gösterdikleri bir proje. Hani derler ya “Güler misin, ağlar mısın?” Bunlarınki tam o hesap. 100 yıllık Halk Partisi olmuş Haraç Partisi. Neticede yüzlerce mağdur son çare olarak gidiyor, yargıya başvuruyor.

Yargının tek yaptığı önüne gelen bu şikayetlerin gereğini yerine getirmekten ibaret. Yani ortada siyasi değil, tamamen hukuki bir süreç var. Bu sürecin hiçbir tarafında hamdolsun biz yokuz. Ancak CHP muvazeneyi öylesine kaybetmiş durumda ki rüşvet alınırken suçüstü yapılan baklava kutularından euroların fışkırdığı bir cürmümeşhut olayını dahi utanmadan bize mal etmeye kalkıyor. Gözaltılar olunca hemen “Siyasi operasyon.” dediler.

“GÖRÜNTÜLER ORTAYA ÇIKINCA KÖS KÖS OTURDULAR”

Rüşvet görüntüleri ortaya çıkınca yerlerine kös kös oturdular. Şimdi CHP Genel Başkanı çıkmış, “Şok oldum.” diyor. İyi ki şok oldun. Sen bu kafayla gidersen Özgür Efendi, daha çok şok olursun, mahcup olursun, en sonunda rezil rüsva olursun. Manavgat rezaletinin bir başka yanı şudur. Bunlar ellerini attıkları her şey gibi ülkemizin en meşhur markalarından olan baklavayı da kirletmişlerdir.

CHP zihniyetinin en son kurbanı baklava olmuştur. Şu gerçeği CHP’nin kabullenmesinde fayda olduğuna inanıyorum. CHP yönetimi hırsıza, yolsuza, sahtekara sırf kendi partilerinden diye hoşgörülü davranabilir fakat devletin hiçbir kurumu böyle yapmaz, yapamaz. Çalınan her kuruşun, alınan her rüşvetin, çökülen her kamu malının hesabını hukuk önünde sormak yargı ve emniyet birimlerinin asli vazifesidir. CHP Genel Başkanı tehdit, hakaret ve hezeyan dozunu ne kadar arttırırsa arttırsın, her defasında bu hakikatle yüzleşecektir.

“SALDIRANLARIN HİÇBİRİ SİYASET SAHNESİNDE TUTUNAMADI”

Aslında biz bu tür yalan, iftira, husumet üzerine kurulu saldırılarla ilk defa karşılaşmıyoruz. İlk gençlik yıllarımızdan beri bu zihniyetle ve arkasındaki güçlerle mücadele ede ede bugünlere geldik. Saldıranların hiçbiri siyaset sahnesinde tutunamadı. Başka türlü söyleyince beyler alınıyor.

Mecazen diyerek onları rahatlatalım, telef olup gittiler. Ama biz ülkeye ve millete hizmet davamızın peşinde Allah’ın yardımı, aziz milletimizin desteğiyle sarsılmadan mücadeleye devam ediyoruz. Bizi engellemek için kumpastan darbeye, şantajdan tehdide, ekonomik tuzaktan sokak terörüne kadar her yolu denediler. Aldıkları sınırsız uluslararası desteğe rağmen başaramadılar.

“DİK DURDUK AMA DİKLENMEDİK”

Evet, haksızlıklar, hukuksuzluklar ve milli iradeyi hedef alan alçakça saldırılar karşısında tavrımız hep bu oldu. Dik durduk ama diklenmedik, ne hak yedik ne de hakkımızın yenilmesine müsaade ettik. Demokratik sistem içerisinde demokrasimizin sunduğu imkanları kullanarak meşruiyetten asla ayrılmadan mücadelemizi hep sabırla yürüttük.

Tabii burada şunu da ifade etmek durumundayım. Son dönemde çıkardıkları gürültünün satır aralarına baktığımızda yine aynı aklı, aynı yöntemleri, aynı silüetleri görüyoruz. Öyle ki Batılı ülke ve kurumlara “Türkiye’ye niçin müdahale etmiyorsunuz? Eskiden yapardınız” diyecek kadar alçalabildiklerine şahit olduk.

ERKEN SEÇİM SÖYLENTİLERİNE KAPIYI KAPATTI

Yabancı medya kuruluşlarına, siyaset odaklarına yaptıkları şikayetlerle ülkelerine nasıl ihanet ettiklerini en iyi sizler biliyorsunuz. Velhasıl 1950’den beri hep yaptıkları gibi iktidarı yine karanlık mahfillerin, dış güçlerin, antidemokratik şebekelerin desteğinde arıyorlar. Dikkatimi çekti. CHP’nin başındaki zat bir süredir “Sandık da sandık!” deyip duruyor. Bu ülkede CHP’nin demokrasiye sapladığı hançerler dışında sandık daima milletin ve siyasetçinin baş tacı olmuştur.

Oysa şunu kendisine bir kere daha hatırlatıyorum. Anayasa ve seçim kanunu değişmediğine göre Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği seçimi 2028 yılında, mahalli idareler seçimleri 2029 yılında yapılacak Bay Özgür. Takvimde parmağını rastgele bir pazar gününe bastırıp “Şu tarihte seçim yapılsın.” demek sizin kendi hayaliniz olabilir ama siyasetin ve milletin böyle bir gündemi yok.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kalın Bağdat’ta PKK Bitiyor mu?

Terörsüz Türkiye sürecinde önemli bir haftaya girilirken MİT Başkanı İbrahim Kalın da çeşitli temaslarda bulunmak …

Bir yanıt yazın

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.