Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin dış politika yönelimine ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Daha önce önerdiği Türkiye-Rusya-Çin (TRÇ) İttifakı hakkında ayrıntılı değerlendirmelerde bulunan Bahçeli, bu kez NATO’ya karşı da eleştirel bir tutum sergiledi.
“TRÇ İttifakı, Yeni Yüzyılın Gerçekliğidir”
Türkgün gazetesine verdiği röportajda konuşan Bahçeli, Türkiye’nin jeopolitik konumu ve karşı karşıya kaldığı güvenlik tehditleri ışığında, Rusya ve Çin ile dengeli ve eşit temelli bir ittifakın gerekliliğine vurgu yaptı. Bahçeli, bu önerisini MHP Ekonomik ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı İsmail Faruk Aksu’ya da sunduğunu belirtti.
“Avrasya coğrafyasında Türkiye, Rusya ve Çin’in eşit ortaklık temelinde bir araya gelmesi, bölgede hem siyasi hem ekonomik istikrar için önemlidir” diyen Bahçeli, söz konusu yapının ilerleyen süreçte güvenlik boyutu da kazanabileceğini söyledi.
NATO’ya Eleştiri: “Artık Türkiye’nin Her İki Yöne de Bakması Gerekiyor”
Bahçeli, Türkiye’nin NATO üyeliğini de yeniden değerlendirmesi gerektiğini ifade etti. Bazı NATO müttefiklerinin Türkiye’nin milli çıkarlarını göz ardı ettiğini söyleyen Bahçeli:
“NATO, Türkiye’nin önceliklerini dikkate almıyorsa, Türkiye’nin sadece Batı’ya değil, doğuya da bakma zamanı gelmiştir.” dedi.
ABD-İsrail Politikalarına Sert Tepki: “Netanyahu, 6 Ülkeye Birden Savaş Açtı”
Bahçeli, Gazze’deki gelişmelere de değinerek, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun yalnızca Gazze’ye değil, bölgede altı farklı ülkeye karşı da saldırgan bir tutum izlediğini belirtti. Filistin, Lübnan, Suriye, İran, Yemen ve Katar’a yönelik tehditleri örnek göstererek:
“Bu saldırganlıkta sivil halkın yanı sıra devlet görevlileri, müzakereciler, komutanlar, gazeteciler dahi hedef alınmaktadır. Buna rağmen, ABD yönetimi İsrail’in yanında yer almakta ve hukuk dışı eylemleri desteklemektedir.” ifadelerini kullandı.
“Yeni Suriye” ve Bölgesel İstikrarsızlık Uyarısı
Bahçeli, Suriye’de yaşanan siyasi dönüşümden de bahsederek, ülkede 53 yıllık bir rejimin sona erdiğini ve yerine daha kapsayıcı, demokratik bir anlayışla kurulan yeni bir yönetimin geldiğini söyledi. Yeni lider Ahmed El Şara’nın açıklamalarını referans gösteren Bahçeli, dış müdahalelerle Suriye’nin yeniden istikrarsızlaştırılmak istendiğini ileri sürdü.
Özellikle İsrail ve bazı Batılı ülkelerin, kuzeydoğu Suriye’de “ikinci bir İsrail” yaratma çabası içinde olduğunu savundu.
Terörle Mücadele ve SDG Eleştirisi
Bahçeli, ABD ve İsrail’in terör örgütü SDG’yi destekleyerek Türkiye’nin güvenliğini tehdit ettiğini söyledi. Bahçeli’ye göre, bu destek Türkiye’nin “Terörsüz Türkiye” hedefini engellemek amacıyla veriliyor.
“Türkiye, milli güvenliğini tehdit eden bu gelişmelere karşı tek başına da olsa mücadele etmeye hazırdır.” şeklinde konuştu.
Neden TRÇ? Bahçeli’den Stratejik Gerekçeler
Bahçeli, önerdiği TRÇ ittifakının temelinde, Türkiye’nin jeopolitik önemi, bölgedeki enerji kaynaklarının merkezi konumu ve doğuya kayan küresel üretim gücü olduğunu vurguladı. Uzak Asya’daki üretim kapasitesinin Batı’yı geçtiğini hatırlatarak, Avrasya’da doğacak yeni dengelerin önemini şu sözlerle özetledi:
“Avrasya, Avrupa ile Asya’nın kesişim noktasıdır. Bu bölgeye hâkim olan güç, dünyadaki dengeyi de belirleyecektir. Türkiye bu dengenin merkezindedir.”
Türk Devletleri Teşkilatı’nın Rolü
Bahçeli, Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) uluslararası bir aktör haline geldiğini, bölgedeki barış ve istikrarın temel taşı olabileceğini ifade etti. TDT’nin hem Batı, hem de Şanghay İşbirliği Örgütü gibi doğu merkezli yapılarla uyumlu hareket edebileceğini belirtti.
“Bu bölgede hiçbir ülke, başka bir gücün uydusu olmamalıdır. Egemenlik eşitliğine dayalı çok kutuplu bir sistem kurulmalıdır.” diyerek TRÇ modelini savundu.
Özetle: Bahçeli’nin Mesajları
TRÇ (Türkiye-Rusya-Çin) İttifakı, Türkiye’nin stratejik çıkarlarına uygundur.
NATO içinde Türkiye’nin öncelikleri görmezden geliniyorsa, yeni yönelimler kaçınılmazdır.
Gazze’deki savaş ve Suriye’deki gelişmeler, bölgesel ittifakların önemini artırıyor.
Türk Devletleri Teşkilatı, bu dönüşümde anahtar rol oynayabilir.
Türkiye, egemenliğini tehdit eden güçlere karşı, gerekirse yalnız mücadele edebilir.
