Adana Otogarı, Şehircilik Faciasının Sessiz Tanığı!

Aziz DAĞTEKİN Yazdı


Bir şehir düşünün; tarımın, sanayinin, kültürün ve tarihsel mirasın merkezi. Bir şehir düşünün; Türkiye’ye narenciye, pamuk ve emek veren; kebabıyla, Altın Koza’sıyla, Lezzet Festivali’yle övünen… Ve bu şehrin kapısı, yüzü, misafir odası olan otogarı çöp yığınlarının, terk edilmiş dükkânların, evsizlerin barınağı haline gelmiş. İşte orası: Adana Otogarı.

Şehir Düşerken Sessiz Kalanlar

Adana, yıllardır siyasi vurdumduymazlıkların, vizyonsuzlukların ve ehliyetsiz yöneticilerin elinde yavaş yavaş çürümeye terk edildi. Günden güne azalan hizmet kalitesi, yıllardır kangren hâline gelen altyapı sorunları ve otogar gibi sembolik yapılarla zirveye çıkan kamu sorumluluğu eksikliği, artık örtbas edilemeyecek boyutlara ulaştı.

Belediyecilik sadece festival düzenlemek, billboardlara “mutlu şehir” yazmakla olmaz. Otogar, sadece bir ulaşım merkezi değil; bir şehrin itibarı, ilk izlenimi ve kültürel yansımasıdır. Ve ne yazık ki Adana’nın kalbindeki bu otogar, şehre değil, ancak bir terk edilmişliğe yakışır halde.

Kültür ve Tarih Ranta Kurban Edilmemelidir

Altın Koza Film Festivali’ne milyonlar harcanırken, Lezzet Festivali için lüks organizasyonlar düzenlenirken otogarın hali neden göz ardı ediliyor? Çünkü oradan rant yok! Çünkü orası vitrin değil, arka sokak! Çünkü şehrin “gerçek” sorunlarına dokunmak, siyasi risk demek!

Şehrin kültürel dokusu, yalnızca kebapla veya festivalle değil, kentsel bütünlük ve planlamayla da korunur. Bugün Adana Otogarı’nın içinde bulunduğu sefalet, sadece fiziki bir yıkım değil, aynı zamanda kentsel hafızanın ve kamu ahlakının da çöküşüdür.

KEPAZELİĞİN ADI: SAHİPSİZLİK

Boşaltılmış işletmeler, çöplüğe dönmüş yolcu girişleri, yıkık tuvaletler, karanlık koridorlar ve evsizlerin barınmak zorunda kaldığı metruk alanlar… Burası, Türkiye’nin tahıl ve narenciye ambarı olan Adana’nın otogarı. Bir şehrin en çok göze çarpan, en çok kullanılan, en çok ziyaret edilen yapılarından biri bu haldeyken, Adana’nın vekilleri, belediye başkanları ve bürokratları nerededir?

Adana, ehliyetsiz ve liyakatsiz ellerde harcanmakta; sırf siyasi hesaplar, şahsi çıkarlar ve kısa vadeli rantlar uğruna şehir planlaması yok sayılmaktadır.

ADANA HALKI ARTIK SESSİZ KALMAYACAK

Her gelen yönetim aynı sözlerle başlıyor: “Adana için çalışacağız.” Ancak ne yazık ki her dönem sonunda şehir biraz daha sahipsiz kalıyor. Halk ise, artık yalnızca seçimden seçime hatırlanmak istemiyor. Adana halkı; temiz, güvenli, bakımlı ve gurur duyulacak bir şehirde yaşamak istiyor.

Kamu kurumlarına açık çağrımızdır:

📌 Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na;
Adana Şehirlerarası Otobüs Terminali, derhal bakanlık düzeyinde ele alınmalı, modernize edilerek hak ettiği yapıya kavuşturulmalıdır. Terminal, sadece bir bina değil; stratejik bir ulaşım ve kamu hizmet noktasıdır. Mevcut haliyle hem insan onuruna hem de şehir estetiğine aykırıdır.

📌 Kültür ve Turizm Bakanlığı’na;
Adana’nın kültürel mirası yalnızca festivallerde değil, günlük yaşamda da görünür kılınmalıdır. Bu otogar, bir kültürel utanç vesikasıdır. Şehrin misafir odası olarak değerlendirilmeli, mimari ve kentsel dokusuyla yeniden ele alınmalıdır.

📌 İçişleri Bakanlığı’na;
Belediyeler üzerindeki idari denetim ve kamu hizmetlerinin etkinliği sağlanmalıdır. Adana Otogarı’ndaki ihmalkârlık, kamu düzenini tehdit eder boyuttadır. Güvenlik, temizlik, sağlık ve altyapı eksiklikleri derhal giderilmelidir.

ADANA, SAHİPSİZ DEĞİL; İHMAL EDİLMİŞ BİR DEĞERDİR

Kıymetini bilenlerin elinde Adana, yalnızca Türkiye’nin değil, bölgenin en parlak şehirlerinden biri olabilir. Ancak şu anki görüntü, bu potansiyelin hiçe sayıldığını, halkın kaderine terk edildiğini göstermektedir. Otogar gibi sembolik bir yapıya bile sahip çıkamayan yöneticilerin, bu şehirde uzun vadeli başarı hikâyesi yazması mümkün değildir.

Adana, siyasi gösterilerin değil, gerçek hizmetlerin sahnesi olmalıdır. Artık yeter! Adana’nın kaderi birkaç vizyonsuz yöneticinin keyfi kararlarına, ihmaline, vurdumduymazlığına terk edilemez. Bu kent, kaderine razı olmayacak kadar onurlu; ayağa kalkacak kadar güçlü bir halkın evidir. Görevini yapmayan, koltuğunu korumakla meşgul olan her yönetici bilmelidir ki, Adanalı unutmuyor, affetmiyor ve susmuyor.

Adana Otogarı çürürken sadece bir yapı değil, kamu hizmetine olan güven de çürüyor. Bu çöküşe seyirci kalanlar, bu halkın sırtına yükledikleri her taşın, her gecikmenin, her suskunluğun hesabını er ya da geç verecek.

Şimdi ya bu şehre hak ettiği hizmeti getirin, ya da yerinizi bu sorumluluğu omuzlayacak cesur insanlara bırakın. Çünkü Adana artık sizi değil, çözüm üretenleri görmek istiyor.

Adana susmayacak, unutturmayacak, affetmeyecek.

Hakkında Aziz Dağtekin

1960 yılında Elazığ'da doğdu. Öğrenimini İstanbulda tamamlayarak gazetecilik mesleğine 1983 yılında başladı. sırasıyla Hergün, Bulvar, Hürriyet ve Türkiye Gazetelerinde muhabirlik ve yazı işleri kadrolarında görev aldı. Basın sektöründen 2006 yılında emekli oldu. Halen idare yeri Adana olan ve Ulusal yayın yapan Netinternet, Ekonet Haber, Eko İntenet Haber sitelerinde Genel Yayın Yönetmenliği ve ekonomi ile alakalı yazı ve yorumlar yazmaktadır. Gazetecilik mesleği yanısara sigortacılık, pazarlama ve finans sektöründe üst düzey yöneticiliklerde bulundu. Sırasıyla İhlas Barter ve Turk Barter'da franchise ve bölge müdürlüğü görevlerinde yer aldı. 2005 yılında Turk Barter'dan ayrılarak Anadolu Barter'ı kurdu. Halen 13'e yakın şubesiyle faaliyet gösteren Anadolu Barter'ın Yönetim Kurulu Başkalığını yürütmektedir. Evli ve 2 çocuk babası olan Gazeteci-Yazar Aziz Dağtekin halen Basın Konseyi üyesi ve Adana'da Kurulu bulunan Çukurova Güreş Vakfı ile Elazığlılar Kültür ve Dayanışma Derneğinin de kurucu üyesidir.

Göz Atmak İster misiniz?

Benzinde Beklenmedik İndirim: 1 TL Birden Düşüyor!

Döviz kurlarındaki ve Brent petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar, akaryakıt piyasasını etkilemeye devam ediyor. Bu hafta araç …

Bir yanıt yazın