Ekonet Haber Taraftar Değil, Haberciyiz
Aziz Dağtekin yazdı
Bu ne yüzsüzlük Allah aşkına! CHP genel Başkanı Kılıçdaroğlu çıkmış, “Başörtülüsü, şortlusu, imam hatiplisi, inançsızı, inançlısı… Kim olursanız ve ne olursanız olun, tek bir ortak noktanız var… Hepinizin gençliği çalındı.” diyerek oy istiyor.
Milleti salak yerine koymak, aklıyla alay etmek akıllı bir liderin işi değil. Bilinmelidir ki, Türkiye artık eski Türkiye değil. Devir de dün dündür, bu gün bu gündür devri hiç değil. Her şey değişti. Yutturma masalları bitti. “Z” kuşağı dediğiniz kuşağın artık bilişim çağında olduğunu hatırlatırız.
Bol keseden atıp tutan Kılıçdaroğlu şimdilerde de çıkmış diyor ki, Ak Parti iktidarında KHK’la ihraç edilen 125 bin 678 kişiyi görevlerine iade edeceğiz. Aklıselim vatandaş, Kılıçdaroğlu’nun bölücülük yüklü bu vaadini gerçekçi bulmuyor, tehlikeli ve yetersiz görüyor.
Daha iki ay önce “KHK’larla işine son verilen herkesi görevine iade edeceğim” diyen Kılıçdaroğlu, önceki gün bu kapsamı biraz daha daralttı ve ağız değiştirirken, baskı görmüş olmalı ki bu kez yine ağız değiştirerek, KHK’lıların “Mahkeme kararıyla beraat edenlerin” tamamının görevlerine iade edileceğini söylemesi sizce FETÖ’ye olan sadakatini göstermiş olmuyor mu?
Samsun’da Kemal Kılıçdaroğlu’na “İktidar olduğunuzda KHK’lılar ile ilgili nasıl bir somut çözüm önerisi sunacaksınız?” sorusu soruldu. Kılıçdaroğlu’nun verdiği şaşırtıcı cevapla kapalı kapılar ardındaki FETÖ-CHP birlikteliğini yeniden gözler önüne sermiş oldu.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hem de evelemeden gevelemeden bölücülere ve teröristlere umut verici o soruya “Az önce televizyonların olduğu yerde söyledim. KHK’lıların tamamı görevlerine iade edilecek. Bir arkadaşımız sadece bu işlerle ilgilenecek.” cevabını verince dondum kaldım. Atatürk’ün partisi bu olamaz diye dilimi ısırdım.
Yahu kardeşim “HELALLEŞME” sloganıyla çıkmışsınız yola ama helalleşmeden öte tehlikeli bir viraja ülkeyi sürüklemiş olmuyor musunuz? FETÖ, PKK ve diğer terör örgütleriyle iktisaplı olan devlete karşı suç işleyenlerle helalleşme aldatmacasına son verin. Atatürk ilke ve inkılaplarına sadık kalınız. Dahili ve harici hainlerle iş tutmayınız. Asıl bu tehlikeli eylem ve söyleminizle hepimizin gençliğini çalmış olmuyor musunuz?
Diyelim ki terör örgütlerinin oylarıyla başa da geldiniz ülke yönetimini de oy uğruna terörist grupların desteğiyle ele geçirdiniz. Ya sonra ne olacak? ABD emperyalizminin radarına girip ülkeyi bölünmüş yollara ayırmış olmayacak mısınız?
Bu çıkışlarda tehlikeli bir durum hatta çok sinsi bir gizli ajanda var. Başlarda “suça karışmamış KHK’lılar iade edilecek” dediniz şimdi ise, “KHK’lıların tamamını görevlerine iade edeceğiz” diyorsunuz.
Bu nasıl bir aymazlıktır ki, kanlı bir terör örgütünün uyuyan hücrelerini oy uğruna yeniden uyandırıyorsunuz. Bu çıkış neyin diyet borcu oluyor? Lütfen açıklayınız.
Unutmayalım!
FETÖ, mazlumu oynayan eli kanlı acımasız bir zalimdir. Haine merhamet vatana ihanettir. Bize göre bunu görmeyene de devlet adamı da denilmez devlet de teslim edilemez. Bu böyle biline!..
Kılıçdaroğlu ya farkında olmadan ya da bilinçli olarak bu talihsiz açıklamasıyla FETÖ’nün “mazlum ve mağdur” algısı oluşturuyor. Diğer terör örgütlerini de FETÖ’nun promosyonundan nemalandırıyor.
Son günlerde FETÖ’nün uzun zamandır yürüttüğü kara propaganda ve algı operasyonunun siyaset sahasında oy uğruna yer bulmaya başlamasını tehlikeli bir vaat olduğunu görmekteyiz. Tüm vatanseverlerin de bu tehlikeyi ve algıyı iyi okuyup tahlil etmelerini arzulamaktayım.
Hatırlatmak isterim ki; FETÖ, özellikle 15 Temmuz’un ardından zalim ve eli kanlı durumunu örtmek için büyük bir mazlum ve mağdur algısı oluşturdu. Bu algıyı kitleselleştirmek için de ‘KHK’lı’ söylemini üretti. Bu söylemi dillendirme görevi de adeta CHP’ye havale edildi.
Öncelikle ‘KHK’lı’ teriminin FETÖ tarafından ciddi manada yozlaştırılıp kendi ajandaları doğrultusunda “zalimi mazlum gösterme” kavramına döndüğünü bir kere daha hatırlatmak isterim.
Sonuç itibariyle FETÖ’cülerin, PKK’lıların ve diğer eli kanlı terör örgütlerin umut bağladığı lider Kılıçdaroğlu olmuştur. Helalleşme bu işin sulandırılmış senaryosudur. Asıl tehlike helalleşme salatasının altında gizlenen ABD emperyalizminin servis edilmesidir.
Türkiye’nin toprak bütünlüğünün parçalanmasıdır. Türkiye’nin yeniden bağımlı hale getirilme eylemidir. Bu tehlikeyi görüp tavır takınmayana, fanatizm peşinde koşana, Erdoğan gitsin de kim gelirse gelsin diyenlere yazıklar olsun.
