ABD, geliştirdiği Türkiye-Yunanistan geriliminden ne gibi medet umuyor?

Gazeteci Bülent Aydemir, bugünkü köşesinde Türk F-16 jetlerinin Yunan unsurları tarafından tacizine merak edilen sorularla cevap ararken Amerika ile Yunanistan arasındaki anlaşmalara yoğunlaştı.
Türkiye ile Yunanistan arasındaki son günlerde yaşanan gerginlik, dünya kamuoyunun gündemine oturdu.

Yunanistan, Ege’de Türkiye’nin 12 mil uyarısına meydan okurcasına, silahlandırılmaması gereken Doğu Ege Adalarını silahlandırken;  son 1 haftadır NATO görevinde bulunan Türk F-16’larına karşı taciziyle de gerilimi tırmandıran taraf oldu.

Konuyla ilgili ise gazeteci Bülent Aydemir’den bir değerlendirme yazısı geldi.

Perde arkası
Aydemir, iki ülke arasındaki gerilime “Türkiye’nin ulusal tezleri ve çıkarları açısından çok önemli olan bu gelişmenin perde arkasını, Yunanistan’ın amaçlarını, ABD’nin Yunanistan’daki üslenmelerini ve Türkiye’nin haklı tezlerini araştırdım; detaylarını sizinle paylaşmak istiyorum.” ifadeleriyle Habertürk’teki köşesinde şu şekilde yer verdi;

“Yunanistan’ın birileri tarafından kullanıldığı ortada”
Bu hamlesiyle Yunanistan’ın Rodos Adası’na yerleştirdiği S-300 hava savunma sistemlerinin iddia edildiğinin aksine aktif olduğunu anlıyoruz. Yunanistan’a Türkiye’nin elinde S-400 sistemlerinin bulunduğunu hatırlatmakta fayda var. Ayrıca Ruslarla ilave sistemlerin nakli konusundaki anlaşma da yürüyor. Yunanistan’ın birileri tarafından kullanıldığı ve gerginliğin kasıtlı olarak tırmandırıldığı gün gibi ortada.

Türkiye bu hamleyi unutacak mı?
Peki Türkiye, Yunanistan’ın bu hamlesini unutacak mı, yoksa buna karşı gerekli adımlar atılacak mı? Bu sorunun yanıtını da aradım. Ülkelerin karşı karşıya bulundukları ulusal güvenlik tehditleri, ilgili belgelerde yazar ve buna karşı stratejiler geliştirilir. Ben de hemen Türkiye’nin ulusal güvenliğinin anayasası olan Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne (MGSB) başvurdum ve en üst seviyede güvenlik birimlerinin yetkilileriyle konuştum.

Adaların silahlandırılması
Son olarak 2020’de güncellenen MGSB’de, Gayri Askeri Statüdeki Adalar’ın (GASA) silahlandırılması, Ege’deki kıta sahanlığı meselesi ve Türkiye’nin ulusal çıkarlarına yönelik tehditler ana başlıklar arasında yer alıyor ancak son dönemdeki ABD askeri yığınağı, Yunanistan’ın Fransa ile yaptığı askeri anlaşmalar, adalara yerleştirilen füze sistemleri ve Yunanistan’ın kışkırtıcı/ saldırgan hamleleri karşımıza değerlendirilmesi gereken yeni bir tablo çıkarıyor. MGSB ana belgesinde şu anda bir güncelleme olmasa da askeri güvenlik strateji belgesinde ve dış güvenlik strateji belgesinde gerekli güncellemeler yapılıyor.

Neden mi önemli..?
Bu, niçin önemli? Şöyle bir örnekle açıklayayım; askeri güvenlik belgeleri, savaş senaryolarına dayanır ve değişen yeni tehdit algılamalarıyla birlikte askeri doktrinler ve stratejiler oluşturulur. Size çılgınca gelebilir ama Yunanistan yeni edindiği Rafale uçakları ya da modernize edilmiş F-16 uçakları ile ya da füzeleriyle, kimliği gizlenmiş şekilde bir gece Türkiye’nin SİHA üslerini, petro-kimya tesislerini, enerji santrallerini ya da stratejik hedefleri vursa ne olur? İşte savunma stratejileri bu gibi senaryolara göre oluşturulur.

Tabii ki Yunanistan’la savaş halinde değiliz ancak savunma planları en kötü senaryoya göre yapılır. Türkiye’nin bu anlamda, eldeki imkanlarla her türlü hazırlığı yaptığını vurgulamak isterim. Erken uyarı sistemleri ve hava savunma sistemleri teyakkuz durumunda ve sınır devriye uçuşları da buna göre yapılıyor.

Yunanistan’ın, ABD’ye ait B-52 bombardıman uçağına tatbikat kapsamında eşlik eden Türk F-16’larını füze radar kilidiyle taciz etmesinin çılgınlıktan başka izahı olamaz. Tam da 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın arifesinde yanıtı aranması gereken bir diğer soru; ‘Yunanistan’ı kim kışkırtıyor?’ olmalı.”

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Kamuda 3 ana başlıkta tasarruf dönemi başlıyor!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 3 ana başlıkta kamuda tasarruf konusuna değinerek, ‘önceliklendirme, odaklanma, verimliliği artırma’ …

Bir yanıt yazın