Nevruz Kutlanamaz

Her yıl Mart ayının son haftasında çok geniş bir alanda nevruz kutlaması yapılır. Bu özel gün hakkında ne biliyoruz? Özellikle Türklere mahsus bir bayram gibi gösterilen NEVRUZ nedir? Nasıl hayatımıza girmiştir? Kutlamak caiz mi?
Bütün bu bilinmezlerin bilinmesi, ona göre tavır alınması şarttır. Müsliman bir kimse ne yaptığını ve ne yapmaması gerektiğini kati olarak bilmek zorundadır. Bilmeden, salgaraya yaşamak insanı dinden imandan edebilir.
Nevruz; Farsca bir kelime olup, yeni yıl, yeni gün anlamına gelir. Bahar bayramı doğanın uyanışı gibi anlamlar da yüklenmiştir. İlk defa Pers imparatorluğunda, miladi 2. Yüzyılda İran’da ortaya çıkmıştır.
Îrânda ilk hükûmet kuran Pişdânî oğullarının 4. hükümdarı CEMŞİD, 800 sene saltanat sürmüş, 500 sene İran’da kimse hasta olmamış idi. Bu nedenle, milleti kendine taptırmıştır. Martın 20. Günü tahta çıktığı için, bugüne Nevruz diyerek yılbaşı ve dînî bayram yapmıştır. Bu kâfir bayramı, Îrânda bugün de kutlanmaktadır. Câhiller, Îrânda ve başka islâm memleketlerinde, islamiyetten önce yaşamış olan kâfirlerin âdetlerini, tapınmalarını, bugün meydana çıkararak, ecdâd yâdigârı diyor, millete bunları yaptırıp, dinden çıkarıyorlar. İngilizler de, bu İslam düşmanlığını körüklüyor.
Bazı yörelerde 21 mart, bazı yörelerde 22 veya 23 mart tarihlerinde kutlanır. Bu sözde bayram, Zerdüştler ve Bahailer tarafından da fasılasız kutlanır. Kürtler ise, İran mitolojisi (demirci kawa efsanesi) etkisinde kalarak, ateş yakarak, üzerinden atlayarak ve demir döverek kutlarlar. Anadolu ve Orta Asya Türklerinde Göktürklerin Ergenekon’dan çıkışı anlamında ve baharın gelişi olarak kutlanır. Bektaşiler tarafından kutlama yapılırken alçakça, hayasızca ve iğrenç bir şekilde İslama ve peygamberimize Aleysselam hakaretler yapılır. Sırtlarını kıbleye dönerek kadın erkek sözde nemaz kılarlar. Bektaşi babası Muhammed aleyhisselamın eşşeği adını verdikleri birinin üzerine binerek herkese şarap dağıtır. Ayrıca Birleşmiş Milletler 2010 yılında dünya “Dünya Nevruz Bayramı” olarak ilan etmiştir.
Görülüyor ki, bu cavır icadı Türklere ve müslimanlara özel bir gün değildir. Hiç alakası yoktur. Türk topraklarında bazı kimseler tarafından kutlanıyor olması aidiyet sağlamaz. Kutlama yapanları saysanız binde 1 bir bile etmez. Bu da gösterir ki, müslimanların ve Türklerin kabul etmediği içine sindirememiştir.
Bazı kimselerin bu günlerde oruç tuttuğu görülmektedir. Ancak fıkıh kitaplarında bu orucun mekruh olduğu yazılıdır.
Noel günleri ve nevruz günlerinde Mecusiler gibi bayram yapmak kafirlere teşebbüh olur. Önemli kişiler bu günleri kutlayınca diğer insanlara örnek olur. Bu felaketin yayılmasına ön ayak olur. Hakiki müslimanlık takva ile olur. Şirkten ve haramlardan sakınmakla olur. Kafirlik adetlerini yapmakla değil.
(Dürr-ül-muhtâr) 5. cild, 481. ci sahîfede diyor ki, (Nevruz veyâ Mihrican günlerinde, bunların isimlerini söyleyerek hediyye vermek harâmdır. Bu günleri bayram bilerek vermek, küfr olur. Bu günleri ta’zîm ederek kâfire yumurta veren kâfir olur. Bu günlerde birşey satın almak da böyledir.
(Bezzâziyye) fetvâsında diyor ki, (Nevruz günü, mecûsîlerin bayramıdır. O gün, onların yaptıklarını yapmak küfrdür. O gün, bayram yapan müslimânın îmânı gider de haberi olmaz)
Kafir olan Cemşid’in ortaya çıkardığı bu Mecusi bayramını milli bayram olarak bilmek ve kutlamak doğru değildir.
Hakikatleri bildirmek bizden, gerisi sizden.
Mehmet Karagöz

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Artık “YETER” diyoruz!

Aziz Dağtekin Yazdı Irak’ın kuzeyinde on iki yiğit vatan evladı vatan savunmasında kalleş saldırılarda şehit …

Bir yanıt yazın