Demokratik bir ülke bir terör örgütünü nasıl destekledi?

ABD Genel Kurmay Başkanı Joseph Dunford, geçen ay bir panelde yaptığı açıklamada, ABD’nin Suriye’nin kuzeydoğusunda 30 ila 45 bin kişilik bir gücü eğitmesi gerektiğini ancak henüz bunun yüzde 20’sini eğitebildiklerini açıkladı.

ABD Türkiye’ye verdiği sözleri tutmadı
ABD, YPG/PKK’ya verilen ağır silahların toplanmasının yanı sıra örgütü Münbiç ilçesinden çıkaracağına dair Türkiye’ye verdiği sözleri de tutmadı. Pentagon, silah yardımlarının miktarlarını açıklamazken açık kaynaklarda ve Türkiye’nin resmi kaynaklarında, YPG/PKK’ya 4 bin tırdan fazla silah yardımı yapıldığı belirtiliyor.

Rakka operasyonu bittikten sonra ABD, YPG/PKK’ya yardımı tekrar gözden geçireceğini duyursa da bu konuda bir adım atılmış değil. Terör örgütü YPG/PKK, ABD’nin desteğiyle Fırat nehirini geçip Münbiç’i işgal ettikten sonra Washington, Münbiç alındıktan sonra örgütün ilçeden çekileceğini açıklamıştı. Öyle ki ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı koalisyon ve CENTCOM, YPG/PKK’nın Münbiç ilçesinden çekildiğini ve bundan memnuniyet duyduklarına ilişkin birer açıklama yayımladı.

Kısa bir süre sonra örgütün ilçeyi terketmediği ve yerel yönetime de el koyduğu ortaya çıktı.

Türkiye’nin Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarından sonra yönünü Münbiç’e çevirmesi ABD yönetimini tedirgin etti. Geçen haziranda ABD ile Türkiye, Münbiç yol haritası üzerine anlaşmaya vardı. Anlaşmaya göre, Türkiye ile ABD bölgede ortak devriye yapacak, YPG/PKK bölgeden ve yerel yönetimden temizlenecek ve ilçenin demografisini gösteren bir yönetim kurulacaktı. 90 günde tamamlanması gereken yol haritası henüz tamamlanmamışken YPG/PKK’nın ilçede hendekler kazmaya ve yığınak yapmaya devam etmesi dikkati çekti.

Trump’a çekilme konusunda müdahale
ABD Başkanı Trump, daha önce defalarca tekrar ettiği Suriye’den çekilme kararını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la geçen ay yaptığı telefon görüşmesinde bir daha verdi. Trump’ın bu kararı Washington’da infiale yol açarken Pentagon’da adeta deprem etkisi yaptı. Başta eski Savunma Bakanı Ashton Carter’a YPG-PKK ilişkisini itiraf ettiren Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham olmak üzere ABD Kongre üyelerinden ve Amerikan medyasından Trump’a “YPG/PKK terör örgütünü yüz üstü bıraktı” şeklinde tepki yağdı.

ABD Savunma Bakanı Jim Mattis, Suriye’den çekilme kararı üzerine istifa ederken, Pentagon’dan üst düzey subaylar, ABD medyası üzerinden Trump’ın kararının aleyhine kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. Yönetim, ilk başta ABD medyasına çekilme sürecinin 60 ila 100 günde tamamlanacağını sızdırdı ancak tepkiler artınca Trump çekilme sürecini “yavaş ve koordineli” diye tanımladı.

Daha sonra mdyaya, çekilmenin 4 ay içinde tamamlanacağı isimsiz yetkililerce sızdırıldı. Kongre, Graham öncülüğünde Trump’a baskı uygularken Trump açıklamalarının tonunu değiştirdi. Geçen hafta Beyaz Saray’da Trump’la bir araya gelen Graham, Trump’ın kendisine DEAŞ’ın bitirileceği ve ABD’nin ortaklık ettiği YPG/PKK’nın da korunmasının temin edileceğine dair taahhüt verdiğini bildirdi.

Trump ise “Kürtleri korumak istiyoruz ancak Suriye’de sonsuza dek kalamayız.” açıklamasında bulundu. Çekilme sürecinin yavaş veya hızlı olacağını söylemediğini öne süren Trump, çekilmenin 4 ayda tamamlanması talimatını vermediğini de iddia etti. Pentagon çekilme sürecine ilişkin basına açık herhangi bir açıklama yapmazken, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’un, YPG/PKK’nın korunmasına ilişkin son açıklamaları da kafaları karıştırdı.

Bolton’un Türkiye ziyaretinde, ABD’nin Suriye’den çekilmesine ilişkin yol haritasının biraz daha netleşmesi beklenirken, Trump yönetiminin, müesses nizamın baskısı altında çekilme konusunda tutarsız bir yol izlediği yorumları yapılıyor.

Hakkında Editör

Taraf olmayan, habercilik yapan Ekonet Haber, bağımsız özgür, tarafsız habercilik ilkesini benimsemiş olup, hakkın ve haklının yanında yer almayı ilke edinmiştir.

Göz Atmak İster misiniz?

Fitch Ratings, Türkiye Varlık Fonu’nun kredi notunu artırdı

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, 8 Mart’ta Türkiye’nin kredi notunun yükseltilmesinin devamı niteliğinde bir karar …

Bir yanıt yazın